The Wall Street Journal’ın yakın tarihli haberine göre, Tether, 2023 yılı için 6.2 milyar dolar net kar elde etti. Bu rakam, dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden BlackRock’un 5.5 milyar dolarlık net karını geride bırakarak dikkat çekti. Bununla birlikte, Tether’in ABD’nin küresel yaptırım çabalarını baltalayabileceğine dair artan endişeler de gündemde.
Tether’in USDT’si ve Denetim Eksikliği
Haberde, Tether’in doğrudan müşterilerini titizlikle denetlerken, USDT işlemlerinin çoğunun gerçekleştiği ikincil piyasayı düzenlememesi eleştiriliyor. Bu denetim eksikliği, Tether’in ağı boyunca gerçekleşen işlem hacmi Visa kartlarına yakınken bile, düzenleyici kurumlar için önemli bir endişe kaynağı olarak belirtiliyor. Şirketin operasyonlarını yürütmek için 100’den az çalışanla çalışması, BlackRock’un geniş iş gücüyle zıtlık oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler’in Ocak 2023 tarihli raporuna göre, Tether’in USDT’si Güneydoğu Asya’da kara para aklama aracı olarak yaygın bir şekilde kullanılmakta. Stablecoin’in düzenlenmemiş ikincil piyasalardaki yaygınlığı, onu kara para aklama ve yaptırımlardan kaçınma gibi yasadışı faaliyetler için cazip hale getiriyor.
İlgili Riskleri Tamamen Ortadan Kaldıramıyor
Tether, halka açık Blockchain defterindeki tüm işlemleri takip etme ve cüzdanlardaki USDT’yi dondurma yetkisine sahip olsa da, bu yetki tam anlamıyla riskleri ortadan kaldırmıyor. ABD hükümeti, yaptırımlar ve mali dolandırıcılıkla ilgili baskılarını artırırken, Tether’in rolü giderek daha büyük bir sorun haline geliyor.
Stablecoin’in düzenlenmemiş bir alanda faaliyet gösteren finansal ekosistemdeki artan etkisi, ABD’nin küresel finansal yaptırımları etkili bir şekilde uygulama çabalarına sekte vurabilir. Bu durum, stablecoin sektörü için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Öne Çıkan Somut Çıkarımlar
– Tether’in 6.2 milyar dolarlık net karı, düzenlenmemiş piyasalarda nasıl büyük kazançlar elde edilebileceğini gösteriyor.
– USDT’nin Güneydoğu Asya’da kara para aklamada yaygın kullanımı, stablecoin’lerin yasadışı faaliyetlerdeki rolünü gözler önüne seriyor.
– Tether’in az sayıda çalışanla büyük işlem hacmini yönetmesi, teknolojinin insan kaynağı ihtiyacını nasıl azalttığını gösteriyor.
Sonuç olarak, Tether’in büyümesi ve kazançları, kripto para piyasalarının düzenlenmesi ve denetimi konusunda daha fazla dikkat gerektiriyor. Düzenleyici kurumların, bu tür teknolojilerin yasadışı faaliyetlerde kullanılmasını nasıl önleyecekleri üzerine daha fazla odaklanmaları gerekiyor.