Anatoly Yakovenko, Solana’nın kurucu ortağı, Ethereum (ETH) ve diğer blockchain ağları arasında başlayabilecek bir soğuk savaş konusunda uyarıda bulunuyor. Ethereum’a karşı negatif kampanyaların ekosisteme zarar verdiğini ve “ETH Katilleri” olarak adlandırılan protokollere yönelik olumsuz tavırların zararlı olduğunu belirtiyor.
Yakovenko’ya göre, Ethereum’a karşı böyle bir algı yaratmanın ekosisteme zararı bulunuyor ve protokollerin birbirlerini öldürme fikriyle tehdit edilmesine neden oluyor. Farklı protokollerin birbiriyle sorunsuz bir şekilde var olabileceğini vurgulayan Yakovenko, etkili teknolojilerin özelliklerin çakışmasının ve rekabetin normal olduğunu, Solana’nın başarılı olup Ethereum’un ölmesi gibi bir geleceği görmediğini dile getiriyor.
Yakovenko, “Danksharding” adlı bir teknolojiye de olumlu bir bakış açısı sergiliyor. Bu teknoloji, Ethereum rollup ölçeklendirme yöntemi olup, blockchain’e daha ucuz bloklar eklenmesini sağlıyor. Yakovenko, Danksharding teknolojisinin gelecekte Solana’nın tüm verilerini barındıracak kadar yeterli bant genişliğine sahip olacağını öngörüyor.
Solana ve en büyük altcoin olan ETH’nin birlikte var olabileceğini ve hatta birbirleriyle çakışabileceğini belirten Yakovenko’nun Ethereum hakkındaki yorumları, kripto para dünyasının dikkatini çekiyor.
Solana’ya olan ilginin artmasına rağmen, Yakovenko, MakerDAO meselesine atıfta bulunarak Ethereum protokolüyle sağlıksız rekabet konusunda topluluk üyelerini uyarıyor. MakerDAO’nun kurucu ortağı ve CEO’su Rune Christensen, protokolü Solana Blockchain’e fork yapma planlarını açıkladıktan sonra Solana destekçilerinden olumlu tepkiler almıştı ve bu hareketin en iyi hamle olacağını iddia etmişti.
Yakovenko, bunun genellikle kazan-kazan durumu olduğunu ve Solana topluluğundaki bireylerin bunu Ethereum’a karşı bir silah olarak kullanmamasını umuyor. Ethereum topluluğundan jebus.eth isimli bir kullanıcı, Solana hakkında olumsuz bir gönderi yapmış ve Yakovenko bu gönderiye hızla yanıt vererek, Solana ağının tamamen merkezsiz bir dijital alan kurmayı amaçladığını ve kapitalist aracılar ile devlet denetiminin kontrolü olmaksızın iletişim ve işlemlerin serbest akışını sağlamayı hedeflediğini vurgulamıştır.