Bulgar vatandaşı Tzoni Raykov’ın Revolut üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığı kripto varlık transferi, beklenmedik bir teknik hata sonucu önemli bir kayıpla sonuçlandı. Raykov, daha önce küçük bir deneme işlemi yaparak sistemi test etmiş; ancak ardından 1.500 dolarlık USDC transferi için farklı bir ağ seçeneği kullanması nedeniyle sorun ortaya çıkmıştır.
Transfer Süreci ve Yaşanan Problemler
İlk aşamada Raykov, 10 dolarlık deneme gönderiminde Polygon POS ağını tercih ederek sorunsuz bir işlem gerçekleştirmişti. Test işleminin ardından aynı tutarda yapılmak istenen transferde tercih edilen ağın farklı olması, beklenmedik bir problem yaratmıştır. İşlem sırasında “Polygon (bridged)” seçeneği kullanıldığından, gönderilen USDC, sistem tarafından bridged versiyon olan USDC.e’ye dönüştürülmüştür.
Revolut, platformunun USDC.e varlıklarını desteklemediğini belirterek, gerçekleşen dönüşüm nedeniyle transferin tamamlanamadığını ifade etmiştir. Raykov’ın gönderdiği kripto varlıklar, sistemsel uyumsuzluk sebebiyle hesabına yansımamış ve iade talepleri reddedilmiştir.
Teknik Zorlukların ve İletişim Eksikliğinin Etkileri
Revolut’un açıklamasına göre, tüm token ve ağ kombinasyonlarını desteklemenin teknik olarak mümkün olmadığı vurgulanırken, Binance ve diğer platformlardaki endüstri uygulamalarının standartlarına uygun hareket edildikleri belirtilmiştir.
Revolut: “Standart endüstri uygulaması gereği, desteklenmeyen varlıkların kurtarılması şirketimizin iş tanımının kapsamı dışında kalmaktadır.”
Raykov ise, transfer gerçekleştirilirken alınan talimatların net olmaması sebebiyle mağduriyet yaşadığını ve bu durumun sorunun çözümü için yasal ve teknik açıklamalara ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.
Bu olay, farklı ağ ve token seçeneklerinin kullanıldığı transfer işlemlerinde olası teknik aksaklıkların ne kadar risk taşıdığını gözler önüne seriyor. Kullanıcıların ağ uyumluluğunu dikkatle kontrol etmesi gerektiği, böylece benzer sorunların yaşanmaması için önemli bir ders olarak değerlendirilebilir.
Kripto para transferlerinde yaşanan bu türden aksaklıklar, hem müşteri memnuniyeti hem de platform güvenilirliği açısından tartışmalara yol açarken, ilerleyen dönemlerde daha açıklayıcı yönergeler ve teknik önlemlerin getirilmesi bekleniyor.