Dünya ekonomi arenasında Çin, ticaretteki gerilimi artıracak hamlelerle dikkatleri üzerine çekti. Çin yönetimi, ABD’ye ek %34 vergi uygulayarak misilleme stratejisini devreye soktu. Bu hamle kapsamında 11 Amerikan şirketini güvenilmez listeye alıp, Çin ile iş ilişkilerini kısıtlamaya başladı. Avrupa ülkeleri, özellikle Almanya ve Fransa, AB üyesi ülkeleri bu misillemeye katılmaya ikna etmeye çalışırken, Amerika’nın iç piyasasındaki dengeler de sarsılıyor.
ABD Ekonomisi ve İşgücü Gerilimi
ABD’de Mart ayında açıklanan işgücü verileri olumlu görünse de, bazı çelişkiler barındırıyor. Ülke genelinde 228 bin yeni iş oluşturulurken, işsizlik oranı %4,2’ye yükseldi. Trump yönetimi, istihdam verilerini överken, özellikle göçmen iş gücündeki azalış ve yaşlanan nüfus gibi yapısal zorluklara dikkat çekildi. Sağlık ve sosyal yardım sektörlerindeki artış, istihdamın asıl kaynağı haline gelirken, üretim sektöründeki artış ise düşük kalmaya devam etti.
Kripto Para ve Çin’in Stratejik Hamleleri
Ayrıca ticaret savaşının etkileri, kripto para piyasalarına da yansıyor. Çin, hem ek vergiler hem de nadir toprak elementlerinin ihracatına getirdiği kısıtlamalarla, ABD’nin teknolojik ve savunma alanındaki bazı şirketlerini hedef aldı. Çin’in, özellikle otonom hava sistemleri ve stratejik teknolojiler üreten firmalara uyguladığı yaptırımlar, küresel tedarik zincirinde belirsizliğe yol açıyor.
Konuyla ilgili Çin yetkililerinden da alınan mesajda şöyle denildi:
“ABD’nin bu uygulaması uluslararası ticaret kurallarına uygun değildir, Çin’in meşru hak ve çıkarlarını ciddi şekilde baltalamaktadır ve tipik bir tek taraflı zorbalık uygulamasıdır.”
Buna ek olarak, RAND Çin Araştırma Merkezi Direktörü Jude Blanchette de Pekin’in reaksiyonunu değerlendirirken, diplomatik angajmanın yetersiz kaldığını ve uygulanan yaptırımların Çin’i temkinli bir yaklaşım sergilemeye zorladığını ifade etti.
“Pekin artık Trump yönetimiyle diplomatik angajmanın tam ölçekli bir ticaret savaşını önleyeceği kurgusunu sürdüremez. Pekin’e uygulanan yaptırım, vergi o kadar ağır ki itidalli davranmak için Çin’in çok az nedeni var.”
Ticaretteki bu yeni düzen, küresel ekonomik ilişkilerin yeniden şekillenmesine ve piyasalarda dalgalanmaların kaçınılmaz hale gelmesine yol açıyor. Yatırımcılar, özellikle kripto para piyasasındaki hareketlilik ve uluslararası ticaretin geleceğine ilişkin belirsizlikler karşısında dikkatli adımlar atmak zorunda kalabilir.
Küresel ticaret mücadeleleri ve iç piyasadaki değişimler, ekonomik stratejilerin yeniden gözden geçirilmesine neden olacak. Her adım, ulusal çıkarların korunması ve ekonomik dengelerin sağlanması yönünde hassas hesaplamaları gerektiriyor.