Kripto para birimi, işlemlerin kriptografi ile güvence altına alındığı ve nakit sisteme bir alternatif olması amacıyla tasarlanmış para birimleridir. Kripto para birimleri genel itibari ile geleneksel sistemlerin aksine tamamen merkeziyetsiz olarak çalışıyorlar. Kripto para birimlerinin merkezsizliği ise altlarında yatan Blockchain teknolojisinden geliyor.
Kripto para birimleri özellikle 2008 krizinden sonra ortaya çıkan Bitcoin ile hayatımıza girdi. Her ne kadar daha önce de kriptografik temellerle para birimleri piyasaya sürülmüş olsa da Bitcoin’e kadar bu para birimlerinin başarılı olmadığı görülüyor.
Öte yandan kripto para birimleri ile gerçekleştirilen işlemler geleneksel sistemlerden hem daha hızlı hem de daha ucuz oldukları için kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Kriptolar hem bir merkezleri olmadığı için hem de herhangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı olmadıkları için hem hızlı transfere imkan tanıyor hem de çok ucuz işlem ücretleri ile transferler gerçekleşebiliyor.
Bunlara ek olarak aslında her kripto para birimi projesi bir temele dayanıyor. Örneğin Ethereum “akıllı sözleşme” kavramını hayatımıza sokarken Ripple uluslararası ödemelerin çok daha hızlı ve ucuz gerçekleşmesini hedefliyor.
Kripto Para Birimleri Nelerdir?
Şu anda piyasada CoinMarketCap verilerine göre 8.083 adet kripto para birimi bulunuyor. Kripto para birimleri sağladıkları güven, projeleri ve arkasındaki ekipler ile kendilerine yer ediniyor ve piyasada bulunan kripto para birimlerinin değeri de bu şekilde belirleniyor.
Şu anda piyasada en popüler kripto para birimlerini, Ethereum (ETH), Ripple (XRP), Tether (USDT), Cardano (ADA), Litecoin (LTC), Bitcoin Cash (BCH) ve Chainlink (LINK) şeklinde sıralayabiliriz.
Bunların hemen hemen hepsi köklü ve eski kripto para birimleri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak anlık fiyat artışları ve getirdikleri yüksek kar sebebiyle henüz yeni olmasına rağmen popüler olan kripto para birimleri de bulunuyor. Bu kripto para birimlerine, SushiSwap (SUSHI), UniSwap (UNI) ve AAVE örnek olarak verilebilir.
Bunlara ek olarak projesi sağlam olan ve sağlam temellere dayanan kripto para projelerinin piyasada kendilerine yer bulurken güven vermeyen ya da temeline inanılmayan projelerin silinip gittiğini de belirtmek gerekiyor.
Bu noktada ilk kripto para birimi olarak nitelendirilen Bitcoin’e de değinmekte fayda var. Yukarıda da belirtildiği gibi Bitcoin ilk olarak 2008 ekonomik krizi sonrasında 2009 yılında piyasaya sürüldü ve arkasındaki ekip ya da kişi bilinmiyor. Dolayısıyla tamamen merkezsiz ve anonim olan Bitcoin finansal özgürlüğü kişinin kendisine vermeyi hedefliyor.
Bitcoin whitepaper’ının başlığından da anlaşılabileceği gibi kişiden kişiye elektronik işlemlerin gerçekleşmesine izin veriyor ve böylece üçüncü taraflar, bankalara ve finansal kurumlar aradan çıkmış oluyor. Bitcoin kullanan kişiler para transfer işlemlerini herhangi bir üçüncü taraf onayı olmadan hem çok hızlı hem de çok düşük ücretlere gerçekleştirebiliyor.
Bunların yanı sıra Bitcoin’in temeli olan Blockchain teknolojisinin geleneksel sistemlere göre çok daha güvenilir olması da BTC’nin tercih edilme nedenleri arasında bulunuyor. Blockchain’de yapılan herhangi bir işlemin değiştirilebilmesi için aynı anda milyonlarca bilgisayarda yer alan işlemlere müdahale etmek gerekiyor. Bu her ne kadar imkansız bir işlem olmasa da çok zor.
Tüm bu bilgiler ışığında kripto para birimlerinin geleneksel sistemlerde çok daha güvenilir bir sistem vaat ettiği ifade edilebilir.