Sorsak, kim bilir kimlerin dağarcığında ne Bitcoin hikayeleri vardır? BitcoinHaber.net merak etti ve Türkiye’de Bitcoin’i kendine iş edinenlerin başında gelen Kerem Tibuk’a sordu. BtcTurk kurucusu Kerem Tibuk ile yaptığımız röportajı aşağıda bulabilirsiniz.
BitcoinHaber (BH): Kerem Bey, Bitcoin’i ilk kez nerede ve ne zaman duydunuz?
Kerem Tibuk (KT): İlk nerede gördüm bilmiyorum ama 2010 sonu veya 2011 başlarıydı sanırım Bitcoin ile ilk tanışmam. Hem teknoloji ile yakından ilgilendiğim hem de Ekonomi, özellikle de para teorisi konusuna ilgim olduğundan, çok ilgimi çekti ve takip etmeye başladım. O sıralarda elbette en çok konuşulan bu işin tutup tutmayacağı idi. Bitcoin’in şimdiye nazaran çok az da olsa yine bir değeri vardı ve el değiştiriyordu ama az sayıda insanın ayakta tutup popülerleştirmeye gayret ettiği bir deney gibiydi ilk başlarda. Daha sonra ise yavaş yavaş popüleritesini arttırdı bilindiği gibi.
BH: Bitcoin fikrini, sistemini ilk kez öğrendiğinizde kafanızda aşağıdaki maddelere benzer hangi ışıklar yandı?
a) X’den sonraki en büyük icat (X’i doldurun),
b) Ben bundan iyi para kırarım,
c) Bu sistem devletleri yıkar,
d) Bu sistemi ben niye daha önce düşünmedim (Satoshi Nakamoto siz değilseniz),
e) Diğer ışıklar..
KT: Bitcoin’i ilk duyduğumda değil, ama iyice öğrenip gelişimini takip ettikçe büyük bir çığır açacağını düşünmeye başladım. İnsanlar internetin kendisi ile kıyaslıyorlar ve genel açıdan ekonomiye ve üretime en az internet kadar katkı yapabilir, ama ben daha çok email’e benzetiyorum. Bitcoin aslında hem email (daha teknik deyişle smtp, imap,vs) gibi bir internet protokolü, hem de email’in iletişimde açtığı çığırı para transferinde gerçekleştireceğini de görebiliyorsunuz. Aynı zamanda Bitcoin dünyasına dahil olmak ve cüzdanları kullanmak da email ile tanışmayı andırıyor. Bundan 30 sene evvel de bugünkü email protokolleri vardı ama çok az kişi farkındaydı ve kullanımı da bugünkü kadar kolay değildi. Ama zamanla farklı firmalar aynı email protokollerini herkesin kullanabilmesini sağlayan ara katmanlar, yazılımlar ve servisler geliştirip sundular. Outlook gibi, hotmail gibi son yıllarda da gmail gibi. Şimdi kimse email’in teknik olarak nasıl çalıştığını bilmiyor ama çalıştığını her gün tecrübe ediyorlar. Dolayısı ile kimse email nedir diye sormuyor. Bitcoin de aynı serüveni yaşayacak gibi. Bitcoin ile ilk tanışmamda ticari bir beklentim yoktu açıkçası. Daha çok ekonomi ve teknoloji alanında çığır açacağını düşündüm ama bu endüstrinin bir parçası olmaya karar vermem zaman aldı.
Sistemin tek başına devletleri yıkabileceğini düşünmüyorum ama insanlara kendi paraları üzerinde daha çok kontrol vereceğini, bunun da devletin kontrolünü nispeten azaltabileceğini düşünüyorum. Bitcoin yaygınlaşırsa devletlerin eskisi gibi enflasyon yaratarak hissetmeden vergi salması zorlaşacaktır ve dolayısı ile Bitcoin’in farklı yerlerde farklı sosyo-politik sonuçları olabileceğini öngörebiliriz.
Niye ben düşünemedim diye aklımdan hiç geçmedi açıkçası. Ben Bitcoin öncesi, var olan finansal sistemin alternatifinin altın ve gümüş olabileceğini, bu emtialar üzerinden dijital bir alternatif bulunabileceğini düşünüyordum. Bitcoin beni bu açıdan hoş bir şekilde şaşırttı. Hala altın ve gümüşün ileride para konusunda önemli rol oynayacağını düşünüyorum, ama Bitcoin’in de çok önemli avantajları var.
BH: Çevrenizde pek çok kişiye Bitcoin anlattığınızı tahmin ediyoruz. Anlatırken stratejiniz nedir? Bugüne kadar en genç ve en yaşlı kime Bitcoin anlattınız? En çok hangi soruları aldınız? İnatla karşı çıkanlara ne cevap verdiniz?
KT: Evet uzun zamandır anlatıyorum Bitcoin’i ve kolay olmuyor. Herkese biraz farklı anlatmak zorunda kalıyorum, zira konu çok geniş ve kimse karmaşık bir konuyu tamamen dinleyip olayın tümüne hakim olamıyor. Ama Bitcoin bir çok insanın bir çok farklı sorununu çözdüğünden, farklı farklı yönlerini anlatmak da yanlış değil. Sıradan insana banka hesaplarını örnek vererek ama tabi farkını da anlatarak açıklamaya çalışıyorum. Sonuçta Bitcoin, kimlik bilgilerine değil şifreye dayanan bir sürü vadesiz hesabın kaydının tutulması. Nasıl bir banka içi iki hesap arasında havale yapıldığında banka bir hesaptan o tutarı azaltıp diğerini o tutar kadar arttırıyorsa, Bitcoin de benzer. Tabi farkları var. Banka merkezi kayıt tutarken, Bitcoin dağınık tutuyor ve kendi birimi var ama yardımcı oluyor. Bir ekonomist ile konuşurken, Bitcoin’in para fonksiyonunun olup olmadığı, sıfırdan buraya nasıl gelebildiği, arzının protokol ile sınırlandırılması dolayısı ile diğer para birimleri gibi merkez yönetilmeyen bir para birimi olması sebebiyle ekonomiye etkileri falan konu oluyor. Yazılımcılarla ise daha teknik konular konuşuluyor doğal olarak. Şimdiye kadar anlattığım en genç kişi 20 yaşında, en yaşlısı da 70 küsur yaşındaydı sanırım. Tabi bunu duyan ve dinleyen kimse hemen başta ikna olmuyor. Bir kısmı gülüp geçerken, bir kısmı sorular sorup anlamaya çalışıyor. Gülüp geçene ben de gülüyorum, sorana elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum.
BH: Bugün Bitcoin ya da diğer kripto paralar ile ilgili yapılabilecek “orta-uzun vadede” karlı işler nedir? Madencilik mi? Bitcoin borsası açmak mı? E-ticaret ya da fiziksel olarak mal alım satımı mı? Bitcoin ile uğraşanlara yazılım ya da hizmet satmak mı? Ya da başka hangi işler yapılabilir?
KT: Bitcoin endüstrisinin temel işleri artık herkesin bildiği işler. Madencilik, borsa açmak, online cüzdan servisi sunmak, ödeme aracılığı yapmak gibi. Ama zaman içinde çok farklı iş kolları oluşacaktır. Üstelik Bitcoin orijinal Bitcoin network’ü dışında açık ve kopyalanabilen bir protokol olduğundan alternatif bir dijital para dışında çok farklı kayıt tutma işini de çözebilir ve eminim bir sürü insan buna kafa yoruyor. Onun dışında Bitcoin’in kolay kullanımı ve güvenli saklanması konusunda aplikasyonlara da çok ihtiyaç var bu konuda da yeni yeni firmalar çıkacaktır.
BH: Bitcoin’in para ya da kredi kartıyla aynı derecede kabul gördüğü bir dünya hayal ediyor musunuz? Böyle bir dünyada bugün olmayan neler olurdu?
KT: Evet Bitcoin’in global bir para birimi olabileceğini düşünüyorum. Ama bu zaman alacaktır. Zira bir şeyi para yapan en önemli özellikle genel kabul görmesidir. Ve konu Bitcoin olduğunda pazar bütün dünya olduğundan bu kolay bir iş değil. Normal para birimleri coğrafi olarak konsantre olduklarından bulundukları bölgede para oldukları genelde tartışılmaz. Mesela bu ülkede TL para birimidir, ama TL’nin şansı sadece Türkiye’de geçmesinin yeterli olmasıdır. Bitcoin global bir fenomen olduğundan tek bir coğrafyada konsantre olup para fonksiyonu kazanabilmesi zaman alacak ama başarırsa da dolara rakip global bir para birimi olacaktır. Böyle bir şey olursa da çok şey değişir. Birincisi uluslararası ticaretin işi kolaylaşır. Devletlerin üzerinde hep bir rekabet baskısı olur ve kolay kolay hiçbir devlet ve merkez bankası fütursuzca davranamaz.
BH: Bir de bunun tam tersi, Bitcoin’in sonunun geldiği bir senaryo düşünelim. Sizce ne gibi bir olay Bitcoin’in geri dönüşü olmayan sonunu getirebilir? Alternatif kripto para birimleri mi? Yasaklamalar mı? Uzaylıların dünyayı işgal etmesi mi?
KT: Yasaklamaların Bitcoin’in sonunu getireceğini düşünmüyorum. Bazı ülkeler yasaklar diğerleri yasaklamazsa, yasaklayan kaybeder, yasaklamayan kazanır. Genel ve kapsamlı bir yasaklama olursa Bitcoin yine yok olmaz, ama yer altına itilerek sadece suçluların kullandığı bir teknoloji haline dönüşür. Alternatif bir dijital para da Bitcoin’e tehdit oluşturabilir, ama bu alternatifin Bitcoin’e nazaran teknolojik olarak çok ileri olması gerekir. Çünkü bu saatten sonra başka bir alternatifin Bitcoin’in network efektini, yani marka değerini sarsması zordur. Para monopolistik bir şeydir. Bir şey para olarak kullanılmaya başladığında bu fonksiyonu artarak devam eder.
BH: Bitcoin X zaman sonra kaç TL olur? Ben merak etmiyorum ama okuyucular en çok bunu soruyor.
KT: Bitcoin fiyatları hakkında hiçbir fikrim ve öngörüm yok. Büyük ve kapsamlı bir yasaklama dalgası elbette çok etkiler fiyatları, ama bugünkü gibi devam ettiği sürece nispeten küçük olan Bitcoin ekonomisine her yeni katılan kişi talep yaratacak ve değeri arttıracaktır. Zaman zaman medyanın sansasyonel habercilik anlayışı ile mini balonlar da oluştu, oluşacaktır. İnsanların biraz buna dikkat edip, hiçbir şeyin fiyatının kesintisiz yukarı gitmeyeceğini düşünmesi gerekir.
BH: Bitcoin dünyasını hangi haber kaynaklarından izliyorsunuz. BitcoinHaber’de ne bulmak istersiniz?
KT: Bitcoin’i ingilizce hemen her kaynaktan takip etmeye çalışıyorum. En çok ise Google News aracılığı ile Bitcoin kelimesini, Twitter’ı ve özellikle coindesk.com adlı siteyi takip ediyorum. Ama her geçen gün zorlaşıyor, çünkü eskisi gibi haftada bir haber çıkmıyor. BitcoinHaber de dünyadaki gelişmelerin en azından bir kısmını Türk kullanıcılara duyurabilirse en büyük hizmeti yapmış olur. Zira şu anda Bitcoin üzerinde global bir PR savaşı var. Bir yandan bilip bilmeden veya bilerek çıkarlarına aykırı olduğu için fikir beyan edenlerin yalan yanlışlarla yarattığı bilgi kirliliği, bir yanda da gerçekler. Meydanı boş bırakmamak lazım.
BTCTürk Kurucusu Kerem Tibuk’un Bitcoin’i anlattığı bir sunumun videosuna buradan ulaşabilirsiniz. Bitcoin ve Blockchain hakkında tüm detayları anlattığımız makalemize ise bu linkten ulaşabilirsiniz.