Blok zincirinin merkezsiz yapısı, Hong Kong’daki vatandaşların büyük bir medya kuruluşundan gelen son sansür dalgasıyla mücadele etmesine yardımcı oluyor gibi görünüyor.
Hong Kong’un Sansür Politikası
Blockchain teknolojileri, politik olarak ve Çin hükümetinin merkezi gücüne karşı savaşmak için onu kullanan Hong Kong vatandaşları da dahil olmak üzere birçok yönden dünyada devrim yaratıyor.
Hong Kong’da yaşayanlar, medyanın geçmişi silme çabalarına karşı Blockchain teknolojisini kullanmayı tercih ediyor gibi görünüyor.
3 Mayıs 2021’de, Hong Kong kamu yayıncısı RTHK, sunucularında, YouTube ve Facebook gibi sosyal ağlarda depolanan tüm videoları ve içeriği bir yıldan uzun bir süre silme kararını açıkladı. Yayıncının bir sözcüsüne göre, bu tartışmalı hareket, sosyal medya içeriğini şirketin yalnızca 12 ay süreyle içerik depolamaya yönelik kendi iç politikalarıyla uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.
Öte yandan Hong Kong’daki toplumsal ayaklanmalar 2019’da başladığını ve bunun bu bölgenin tarihi için geçerli bir siyasi fenomen olduğu düşünüldüğünde, bu tür bir sansür çok büyük bir tepkiyi üzerine çekti.
Her ne kadar içerik üreticiler videolarını saklasa da bu videolar içerik akış platformlarına yeniden yüklenemez çünkü RTHK bu tür materyallerin telif haklarına sahip. Bu nedenler de merkezsizliğin bu konuda tek çıkış anahtarı olduğu düşünülüyor.
Blockchain ve Sansür
Quartz’ın bir raporuna göre Hong Kong’daki insanlar, önemli olayların videolarını saklamak ve bu tür içerikleri devlet sansüründen korumak için Blockchain kullanıyor.
Öte yandan bu ilk kez gerçekleşmiyor, 2018’de cinsel istismar vakasıyla ilgili ihbarlarını durdurması için öğretmenlerinden gelen baskıları kınayan bir öğrenci tarafından yayınlanan açık bir mektubun içeriğini kaydetmek için bir Ethereum işlemi kullanılmıştı.