Kripto para dünyasında Bitcoin dışında kalan tüm coin ve token’lar ‘altcoin’ olarak adlandırılır. Bugün Coingecko web sitesinde kayıtlı 7677 altcoin var.
2017 Sonu ve 2018 başında, Bitcoin 20 bin dolarlık tarihi zirvesine tırmanırken yatırımcısına çok yüksek kazançlar sağlayan altcoin’ler vardı. Fakat daha sonra Bitcoin hızla değer kaybedince bu altcoin’lerin çoğu da %90’dan fazla düşüş kaydetti.
Yaklaşık aynı dönemde görülen kripto para halka arzları yani ICO’larda milyonlarca hatta bazı projelerde milyarlarca dolar toplandı. Ancak toplanan bu paraların da yine çok büyük bir kısmı hiçbir başarılı nihai ürün ortaya koyamadı hatta bazı ICO’lar düpedüz paraları alıp ortadan kayboldu.
Durum böyle olunca camianın altcoin’lere başlangıçtaki aşırı iyimser bakış açısı da aşırı kötümsere döndü. Artık neredeyse her altcoin ‘shitcoin’ olarak adlandırılıyor. Yani en kibar ifadeyle ‘çöp hiçbir işe yaramaz’. Ben de altcoin’lerin çoğunun bugün işe yaramadığını düşünüyorum. Hatta bir adım ileri gidecek olursak piyasa değeri bakımından ilk onda olan bir çok altcoin çeşitli sahtekarlıklar kullanarak mevcut konumlarına geldi. Önümüzdeki yıllarda muhtemelen bugün piyasada olan Bitcoin dışındaki kripto paraların çok çok büyük bir kısmı da var olmayacak.
Altcoin’lerin Geleceği Parlak Mı?
Buna rağmen altcoin’lerin geleceğini parlak görüyorum. Dünyamız para ve sanayi ekonomisinden bilgi ekonomisine geçiyor. Bu büyük dönüşümde üretim araçlarının fabrika dediğimiz merkezlerde toplandığı yapıdan tekrar toplu yaşam alanlarına hatta evlere dağıldığı başka bir yapıya geçeceğiz. Bu da günümüzde merkeziyetçi olarak devam eden iş yapış şekillerimizi giderek merkeziyetsiz yani decentralized hale getirecek. Covid 19 salgınında bile birçok işletme merkezi fabrika-ofis düzeninden evde çalışma düzenine geçilebildiğini test etmiş oldu. Bunun çok daha ileri seviyesine doğru ilerleyeceğiz.
Uluslararası para düzeni de hızla merkeziyetsiz hale gelecek. Modern uluslararası para düzeni tek bir merkez bankasının ve tek bir sınırsız rezerv paranın yani FED’in ve doların hakim olduğu son derece merkeziyetçi bir yapı içinde. Burada yaşanacak değişim ile dünyada Bitcoin dahil bir çok merkez bankasının söz sahibi olduğu ve çeşitli rezerv para birimlerine dayanan yeni bir sistem kurulacak. Bu sistemde rezerv paralar sınırlı hale gelecek. Büyük ihtimalle bir çok ulusal merkez bankası kendi dijital-kripto parasına sahip olacak. Bu yeni teknolojik para birimleri sınırlı özellikte olabilmek için büyük oranda altına dayanacak. Bitcoin de sınırlı bir kripto para olarak bu yeni düzende çok önemli işlev görmeye devam edecek.
Para ekonomisinin son aşamasında kurulan merkeziyetçi sınırsız rezerv para sisteminde merkez bankası istediği kadar dolar basıp istediği anda kredileri genişletmeye çalışabilir. Bu sayede başta ABD olmak üzere birçok yaşlı para ve sanayi ekonomisi tarihin gördüğü en büyük kredi balonlarını şişirdi. Para ekonomisi bu ülkelerde artık çok yaşlandığı için oralarda çalışanları düşük ücretlerle istihdam edip etkin ve karlı bir şekilde para ile üretim yapmak mümkün değil. O nedenle on yıllardır gelişmiş diye adlandırılan bu ülkelerde büyüme oranları çok düşük. Üretim sürekli Çin, Hindistan, Meksika, Endonezya, Vietnam vb ucuz emek cennetlerine kayıyor. Bu açığı kapatmak için para basarak oluşturulan kredi balonları ise borsa ve emlak fiyatlarını sürekli yukarı itiyor. Amerika’da borsanın %84’ü ve ev dışındaki yatırımlık emlak varlıklarının %80’i nüfusun en zengin %10’luk kesiminin elinde. Böylece mevcut para düzeni zengini daha da zenginleştiriyor ve toplumdaki gelir dağılımı uçurumunu her gün daha da kötü hale getiriyor.
Hangi Tip Altcoin’ler Öne Çıkacak?
Bugünkü para düzeninde kullanılan sınırsız doların hukuki ve fiili bağlayıcılığı var. Amerikan merkez bankası üyeleri ve başkanı seçimle gelmeyen atanmış bürokratlardır. Buna rağmen verdikleri para basma ya da faiz kararlarıyla sadece ABD vatandaşlarını değil tüm dünyada yaşayan insanları etkileme gücüne sahipler. Amerika’da ekonomik büyümeden fazla dolar basılıp kredi balonları oluşturuldukça tüm dünya çalışanlarının alım gücü düşürülüyor. Borsa ve emlak mekanizmalarıyla zenginlere oturdukları yerde değer transferi yapılıyor. Para üretiminde borç ve faiz kullanılması ile de bu değer transferi katmerleniyor. Oysa gelecekte gerçek piyasa bu devasa kredi balonunu söndürecek ve rezerv parayı tekrar sınırlı hale getirecek. Bu ortam oluşturulduktan sonra Blockchain vb dağıttık veritabanı teknolojilerine dayalı olarak üretilen altcoin’ler ekonominin özellikle kılcal damarlarında çok önemli fonksiyon görmeye başlayacak.
Şu anda en önemli sorun sınırsız doların bankaların da büyük rolü ile ekonomik büyümeden daha fazla para oluşturması ve böylece kredi balonlarının şişmesi. Rezerv paralar sınırlı hale gelince para arzı da artmayacak. Ancak ekonomik büyümenin de parasal karşılığının oluşturulması gerek.
Gelecekte büyük ihtimalle altına dayalı olacak dijital ulusal paraların yanında her şirketin, her projenin hatta kredibilitesine bağlı olarak her bireyin kendi kripto parası yani altcoin’i olacak. Çok önemli fark: Bu altcoin’lerin bugünkü dolar gibi piyasaya zorla kabul ettirilmesi söz konusu değil. Şirketler, projeler ya da bireyler başarılı oldukları sürece paraları veya kredibiliteleri piyasada kabul görecek. Başarılı işler ekonomiyi büyütecek, bu işler başarılı olduğu sürece para arzı da büyüme ile senkronize şekilde artmış olacak. Projeler veya ürün ya da hizmetler başarısız olduğunda da onlara ait para birimleri piyasadan silinecek. Yani ekonomi küçüldükçe gereksiz para arzı da bu şekilde otomatik olarak yok olacak.
Böylece bugün merkez bankacıları para arzını merkezi planlama ile oluşturmaya çalışırken, geleceğin dijital altın, Bitcoin ve altcoin’lere dayalı para düzeninde toplam para arzı merkeziyetsiz ve otomatik olarak ayarlanacak.
Bu yeni düzende her girişimci yapmak istediği iş ya da üretmek istediği ürün için kredi bulmak amacıyla kapı kapı dolaşmak, sermayedarları ya da bankaları ikna etmek zorunda kalmayacak. Tek yapması gereken bir ICO ile kendi kripto parasını çıkarmak ya da bir DEFI uygulaması ile otomatik olarak kendisi için kredi oluşturmak.
Bu yeni düzende para merkezi kontrolde ve elitlerin hakimiyetinde olmayacak. Her girişimci paraya ve krediye erişim sağlayabilecek. Böylece iş fikirlerinde, projelerde ve nihai olarak üretimde yeni patlamalar yaşanacak.
Artık girişimcilerin tek sorunu ele aldıkları projeleri başarıyla tamamlamak olacak. Çünkü her başarılı iş kredibiliteyi daha yukarı çekip daha çok para ve kredinin önünü açacak. Ancak her başarısızlık hatta her sahtekarlık da gelişen dijital kimlik teknolojileri sayesinde kredi puanlarında aynı biçimde düşüşe neden olacak. İlerleyen teknoloji topluluklara kimin gerçekten iş yaptığını kimin ise dolandırıcılık peşinde olduğunu çok daha iyi tespit ve denetleme imkanı sağlayacak.
Girişimciler serbest krediye ulaştıklarında düşünürlerin tam aksine çok büyük çoğunluk kredibilitelerine zarar gelmemesi için ödemelerini tam ve zamanında yapmaya özen gösterir. Örneğin fakirliğin sona erdirilmesi için dünya çapında uygulanan mikro kredi projelerinde, çok fakir insanların krediye ulaştıklarında ödeme oranlarının çok yüksek olduğu dikkat çekmiştir. Yine dünyada sadece ülkemizde uygulanan vadeli çek sisteminde en kötü kriz ortamlarında dahi girişimcilerin ödeme oranı %97-98 dolaylarındadır.
Bu yeni ortamda yeni ve başarılı iş fikirlerinin hangi girişimcilerden çıkacağını tespit edip, onlarla erkenden işbirliğine girebilen yatırımcılar için de büyük fırsatlar doğacak. Muhtemelen bu alan geleceğin önemli iş kollarından bir tanesi olacak.