ABD Merkez Bankası (Fed), uzun bir aradan sonra ilk kez faiz indirimine giderek finansal piyasalarda dikkat çeken bir adım attı. 18 Eylül 2024’te alınan karar doğrultusunda faiz oranları 0,5 puan indirildi. Kasım ayında yapılan bir başka indirimin ardından bu hamlenin, Fed’in yeni bir faiz döngüsüne girdiği değerlendirilmesine neden olduğu belirtiliyor. Bu durumun etkileri borsalardan kripto paraya kadar geniş bir yelpazede hissediliyor.
Fed’in Politikaları ve Ekonomi Üzerindeki Yansımaları
Fed, temel görevleri arasında yer alan enflasyonu kontrol etme ve tam istihdamı sağlama hedefleri doğrultusunda adımlar atmaktadır. 2022 yılında yüzde 9’u aşan enflasyon nedeniyle sert faiz artırımları yapılmış ve faizler son 20 yılın zirvesine ulaşmıştı. Ancak enflasyondaki düşüş sayesinde faiz indirimleri için uygun koşullar oluştu.
Faiz indirimleri, borçlanma maliyetlerini düşürmenin yanı sıra yatırımcıları daha riskli alanlara yönlendirme potansiyeline sahiptir. Bu eğilim borsalarda pozitif bir hareketlenme yaratırken, tarihsel olarak S&P 500’ün faiz indirimlerini yükselişle karşıladığı gözlemlenmiştir. Ancak olası bir resesyonun bu pozitif etkiyi sınırlandırabileceği unutulmamalıdır.
Finansal Piyasalar ve Kripto Paraların Uyumu
Faiz oranlarındaki değişim sadece geleneksel finans piyasalarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda emtia ve kripto para gibi varlık sınıflarında da belirleyici rol oynuyor. Özellikle kripto para piyasalarının faiz indirimlerine verdikleri olumlu tepki dikkat çekiyor. Örneğin, Mart 2020’deki faiz indirimi sonrası kripto paralar, bir yıl içinde yüzde 537 oranında değer kazandı. Bu nedenle, 2024’teki indirimlerin benzer bir şekilde kripto varlıkları olumlu etkilemesi bekleniyor.
Tahvil fiyatları da faiz indirimlerinden doğrudan etkilenmekte olup, genellikle düşen faiz oranlarıyla birlikte yatırımcılardan daha fazla talep görmektedir. Fed’in politikasındaki bu değişim, ABD ekonomisinin geleceğine dair farklı varsayımlar ve analizlerin yapılmasına neden oluyor.
Faiz oranlarındaki bu tür değişimler, makroekonomik göstergelerle etkileşim içinde değerlendirilmelidir. Enflasyonla mücadele, işsizlik oranı ve düzenleyici çerçeve gibi faktörler bu etkinin yönünü ve gücünü belirleyecektir. Fed’in kararlarının gelecekteki ekonomik dengeler üzerindeki etkisi şimdiden yakından izleniyor.