Dünya para düzeni her 30-40 yılda bir değişir. 1871-1914 arasında dünyada klasik altın standardı vardı. 43 yıl süren bu dönemde merkez bankaları kasalarında ne kadar altın varsa ancak o kadar kağıt para basabiliyordu. Yani her ülkenin para biriminin %100 altın karşılığı vardı.
1913’ün son günlerinde kurulan ABD Merkez Bankası FED ise bu oranı %40’a düşürdü. Böylece altın değişim standardı başladı ve merkez bankaları ellerindeki aynı miktar altınla çok daha fazla kağıt para basabilme imkanına sahip oldu. 31 yıl devam eden bu sistem de 1944’te Bretton Woods konferansı ile sona erdi. Bretton Woods sisteminde tüm dünya para birimleri dolara, dolar da sabit bir fiyattan altına bağlandı. Dolarını getiren her zaman altın alabilecekti ancak doların merkez bankası kasasında gerçek altınla karşılığı hakkında artık belirli bir oran olmayacaktı.
Bretton Woods sistemi de 27 yıl sonra 1971’de sona erdi. O yıl ABD hızla eriyen altın rezervlerinin tükenmesini engellemek için doların altınla bağını tamamen kopardı. Böylece son 49 yıldır dolar ve ona bağlı olarak bütün dünya para birimleri tarihte ilk kez küresel biçimde hiçbir sınıra tabi olmadan basılabiliyor.
Petro-Dolar Sistemi
1971’den Bu yana içinde olduğumuz dünya para sistemine ‘Petro-dolar sistemi’ adı veriliyor. Bu sistemde dolara talep yaratabilmek için dünyada petrol ticaretinin dolarla yapılması şart. Daha önce bazı küçük ülkeler bu sistemi delmeye çalıştı. Irak, İran ya da Kaddafi yönetiminde Libya. Bu ülkeler petrolü dolar dışında para birimleri ya da altın ile satmaya kalktı. Hepsi en ağır şekilde cezalandırıldı.
Ancak 2018 Mart ayında ABD’nin kolay kolay yiyemeyeceği bir büyük lokma devreye girdi. Çin petro-yuan kontratlarını devreye soktu. Buna göre dünyanın en büyük petrol alıcısı olan Çin artık ödemeleri dolar ile değil kendi para birimi Yuan ile yapacaktı. Ayrıca Pekin yönetimi petrol satıcılarına elde ettikleri yuanları Şanghay Borsası’nda istedikleri anda altına çevirmeyi de garanti etti. Böylece Çin aynı anda hem ABD’nin küresel dolar hegemonyasını kırıyor hem de kendi para birimini 1971 öncesinde olduğu gibi belli belirsiz de olsa altına bağlıyordu.
Çin’den Kripto/Dijital Yuan Hamlesi
Pekin yönetimi bununla da yetinmedi. Bu yıl kendi merkez bankasına ait Blockchain teknolojisi ile çalışan kripto-dijital bir yuanın da denemelerine başladı. Böylece Çin ABD’nin herhangi bir finansal ambargo başlatması ya da Pekin yönetimini dolar işlemlerinin yürütüldüğü SWIFT sisteminden çıkarması gibi olası saldırılara karşı ciddi anlamda korumuş olacak.
Öte yandan Çin’in önünde şu an dünyanın en büyük askeri gücü olan ABD de kendi altına dayalı dijital dolarının peşinde. Başkan Donald Trump daha seçilmeden önce yaptığı bazı açıklamalarda altın standardına dönmek istediğini belirtmişti. Trump şu anda altın standardını savunması ile ünlü ekonomist Judy Shelton’ı FED’e atamaya hatta ileri ki aşamalarda kendisini FED Başkanı yapmaya çalışıyor. Shelton ise son dönemde yaptığı açıklamalarda ABD’nin dijital dolar konusunda hızlı hareket etmesi gerektiğini, altına dayalı hatta kripto bir dolar çıkarabileceklerini ifade ediyor.
Dünyanın iki en önemli gücü dijital Merkez Bankası paralarına dayalı teknolojik bir altın standardına doğru ilerlerken başka ülkeler de boş durmuyor. Örneğin İran ve Türkiye 2019 yılında kendi ülkelerinin bankaları tarafından kullanılan ya da kullanılacak olan altına dayalı dijital para projelerini ilan ettiler. İran Müslüman ülkelerin kendi arasında kullanacakları yeni bir kripto para geliştirilmesini isterken Malezya ise kendi bölgesi Güneydoğu Asya’da benzer bir projenin altına dayalı olarak yürütülmesini istiyor.
Dijital Altın Çağı Başlıyor
Dünya 1971’den sonra geçen 49 yılın ardından yeni bir küresel para sistemine doğru ilerlerken, altının herkesin kabul ettiği bir rezerv para haline geleceği anlaşılıyor. Günümüzde hala 100 milyonlarca insan elektrik, internet ya da banka hesabı gibi modern imkanlara sahip değil. Altın küresel rezerv para olursa bu insanlar da fiziki altın kullanarak sistemin içinde olma imkanına sahip olacaklar. Daha teknolojik imkanları fazla olan toplumlar ise dijital altının avantajlarından yararlanacak.
Dünya altına doğru ilerliyorsa ve Blockchain teknolojisine dayalı dijital altın küresel bir standart haline gelecekse, Bitcoin neden talep görmeye devam etsin sorusu hemen akla geliyor.
Tarihin gördüğü en geniş kapsamlı sınırsız para deneyi 2020 yılında başlayan yine tarihin en büyük ekonomik krizi ile muhtemelen son sayfasına girdi. Bundan böyle dünya yeniden sınırlı yani üretimleri hemen arttırılamayan parasal varlıkların çok daha önemli ve kıymetli olduğu bir döneme giriyor.
Bitcoin Nasıl Konumlanacak?
Altın standart haline gelince bu nasıl gümüşü de olumlu etkileyecekse; toplam arzı 21 milyon ile sınırlı olan Bitcoin‘i de çok olumlu yönde etkileyecek. Zaten 2008 Krizi’nden bu yana Bitcoin’in çok talep görmesinin en önemli nedeni dünyanın en büyük kripto parasının sınırlı-sağlam bir para birimi olması.
Dijital altın standardında devletler bastıkları dijital altına dayalı paralara karşılık mutlaka kasalarında altın tutacaklar. Ancak bu durumda vatandaşlar 1000 yıllardır olduğu gibi Merkez Bankası, klasik banka, fon ya da borsaların bu dijital altın paralar karşılığında kasalarında gerçekten altın bulundurduklarına inanmak zorunda kalacak. Bitcoin de ise böyle bir üçüncü tarafa güven ihtiyacı bulunmuyor. Yazılım ve Blockchain teknolojisi, Bitcoin’in 21 milyon adet ile sınırlı olması ilkesinin değişmeyeceğinin garantisini zaten sağlıyor. Herhangi bir üçüncü tarafın iradesine bağlı kalmak istemeyen çok geniş kitleler Bitcoin talep etmeye devam edecek.
Altın ve gümüş yaklaşık 5000 yıllık insanlık tarihinde en başından beri sağlam-sınırlı parasal varlık olarak kabul ediliyor. 2009 yılı itibari ile 5000 yılın ardından bu alanda yeni bir varlık olarak Bitcoin ortaya çıktı. Düşünün ki çok sevdiğiniz bir yemek var. Yaşadığınız yerdeki en büyük caddede çok uzun yıllardır bu yemeği yapan iki restoran var. Yıllar yıllar sonra bir üçüncüsü açılmış. Elbette bu üçüncüyü denersiniz. Ve memnun kalırsanız daha yeni olduğu için ve hatta daha hızlı hizmet verdiği için oraya da sık sık uğrarsınız. İşte Bitcoin restoranı son 11 yıldır eski iki restoran kadar iyi bir mekan olduğunu hatta daha hızlı hizmet vere bildiğini çoktan kanıtladı. Bu nedenle yeni bir varlık olması sayesinde de Bitcoin bol bol talep toplamaya devam edecektir.
Hepsinden önemlisi Blockchain ve benzeri dağıtık veritabanı teknolojileri önümüzdeki on yıllarda sağladıkları büyük kaynak tasarrufu ve sundukları ekstra güvenlik ve hız gibi hizmetlerle gerek kamu gerek özel sektör alanlarında hızla tüm iş kollarına yayılacak. Dünyanın her yerinde elektrik ve internet olmadığı için Bitcoin bir küresel standart rezerv para haline gelmeyebilir. Ancak dağıtık veritabanı teknolojileri sektöründe oluşacak 10 trilyonlarca dolarlık yeni ekosistem ve ekonominin standart rezerv parası Bitcoin olmaya devam edecek. Bu da Bitcoin için sürekli artan yeni talep demek.
2013 yılında yazdığım “2020 Yeni Ekonomi Büyük Kriz Müthiş Fırsat” kitabımda Bitcoin bölümünde belirttiğim gibi Bitcoin vb kripto paralar para ekonomisi bilgi ekonomisine dönüşürken yeni dünyada para sisteminde mutlaka çok önemli bir yere sahip olacak.