Mart ayında merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinde yaşanan önemli gelir kaybı, sektörün genel canlılığında ciddi bir gerileme olarak kendini gösterdi. Zincir içi işlem hacminin azalması, DeFi endeksinin yıl başından bu yana yüzde 40 oranında düşmesiyle birlikte protokollerin elde ettiği gelirlerde belirgin bir azalma yaşanmasına neden oldu.
Ethereum ve Solana Protokolleri: Ağır Düşüşün İzleri
Ethereum tabanlı protokoller arasında yer alan Ethena, Lido, Aave, Curve, Compound ve Sushi gibi önemli projelerin Mart ayında kaydettiği gelir rakamları, önceki aylara göre sert düşüş gösterdi. Bu protokollerin sepet halinde kaydettiği toplam gelir, Şubat ayı verilerinin yüzde 52 ve Ocak ayına oranla yüzde 65 düşüşle dikkat çekti. Bu durum, büyük projelerin piyasa dalgalanmalarına karşı direnç oluşturma çabalarını da yeniden gözden geçirmeye itti.
BNB Chain ve MakerDAO’da Çarpıcı Gelişmeler
BNB Chain üzerinde faaliyet gösteren PancakeSwap ise Mart ayında yalnızca 21 milyon dolar gelir elde ederek, önceki aya göre yüzde 54 oranında gerileme yaşadı. Bu duruma paralel olarak, BNB Chain’deki işlem hacminin azalması kullanıcı trafiğinde gözle görülür bir düşüşe yol açtı.
MakerDAO, şimdi Sky adıyla bilinen protokol, Mart ayında yaklaşık 10 milyon dolar gelir elde ederek yüzde 11’lik artış yakaladı. İstikrar koruma stratejileri ve gelir modelinde yapılan yenilikler, bu pozitif performansı destekleyen temel faktörler olarak öne çıkıyor.
Solana tabanlı protokollerde ise Pump.fun, Jito ve Raydium gibi projelerde de benzer bir düşüş gözlemlendi. Mart ayı gelirleri, Şubat ayına göre yüzde 55, Ocak ayının zirve değerlerine göre ise yüzde 75’lik gerileme ile kayda geçti. Solana ağındaki işlem trafiğinin düşüklüğü genel ekosistemi etkiledi.
Zincir içi işlem hacmindeki azalma, kullanıcıların daha temkinli hareket ettiğini ve riskten kaçınma eğilimlerinin arttığını gözler önüne seriyor. Yatırımcılar, sektördeki bu zayıflamayı değerlendirirken uzun vadeli stratejileri yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissediyor.
DeFi alanındaki bu dalgalanma, protokollerin ve yatırımcıların yeni stratejiler geliştirerek piyasa şartlarına uyum sağlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Ekosistemde yaşanan bu hareketlilik, yenilikçi yaklaşımların ve risk yönetimi yöntemlerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.