Bitcoin piyasasında ETF’ler (borsa yatırım fonları) giderek daha fazla önem kazanıyor. BlackRock’ın IBIT Spot Bitcoin ETF’si, toplam Bitcoin arzının %2.383’ünü kontrol ederek kripto para dünyasında önemli bir eşiği aştı. Şirketin elindeki BTC miktarı 500.380 adede ulaştı. Genel olarak, ABD merkezli ETF’ler Bitcoin arzının %5.156’sını kontrol ediyor.
ABD Merkezli ETF’lerin Bitcoin Üzerindeki Gücü
ABD pazarında BlackRock, Bitcoin ETF’leri arasında lider konumunda. Şirket, yalnızca ABD’de bulunan fonların neredeyse yarısını oluşturuyor. ABD merkezli bu fonların toplam Bitcoin varlıklarının değeri 103.8 milyar doları bulurken, Bitcoin’in toplam piyasa değeri 1.898 trilyon dolar seviyesinde. Fonların bu denli geniş bir kontrole sahip olması, Bitcoin’in arz dinamiklerini önemli ölçüde etkiliyor. Yeni verilere göre, ETF’ler geçtiğimiz hafta 670 milyon dolarlık Bitcoin ekleyerek bu alandaki etkilerini artırdı.
Bunun yanı sıra, fonların önceki haftalarda satış yapmasına rağmen yeniden birikime yöneldiği gözlemlendi. Son dönemdeki yatırımlar, piyasa üzerinde hem arz hem talep açısından önemli etkiler yaratıyor ve yatırımcıların Bitcoin’e olan ilgisini sürdüğünü kanıtlıyor.
Bitcoin’in Küresel Ekonomideki Yükselişi
Bitcoin, Alphabet gibi dev şirketlerle yarışmaya devam ediyor. Şu an dünyanın en büyük yedinci varlığı olan Bitcoin’in, piyasa değeri açısından Alphabet’i geçmek için birim fiyatının 108 bin dolara ulaşması gerektiği ifade ediliyor. Bu durum, Bitcoin’in küresel ekonomi içinde giderek daha önemli bir yer edindiğini gösteriyor.
Öte yandan, BlackRock’ın başarısının ardından Grayscale de rekabetten geri kalmıyor. Şirket, Solana Trust’ını Spot Bitcoin ETF’sine dönüştürmek için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) başvuruda bulundu. Analistler, bu tür başvuruların önümüzdeki yıllarda onaylanma ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendiriyorlar.
BlackRock’ın kripto piyasasındaki egemenliği, Bitcoin ETF’lerinin etkisini kanıtlıyor. Bununla birlikte, Grayscale gibi diğer oyuncuların da girişimlerde bulunması, kripto para piyasasındaki rekabetin ve inovasyonun ivme kazanacağını ortaya koyuyor. Hem kurumsal hem bireysel yatırımcılar için bu değişimler yeni fırsatlar yaratıyor.