Kripto para analiz platformu Real Vision’ın baş analisti Jamie Coutts, dünya genelindeki para arzının son yıllarda Bitcoin ve diğer dijital varlıklara önemli ölçüde yönlendiğini belirtti. Coutts, küresel M2 para arzının yalnızca son iki yıl içinde 1.1 trilyon dolarlık bir kısmının bu alanlara aktarıldığını ifade etti. Bu durum, dijital varlıkların finansal sistemde hızla artan etkisini ortaya koyuyor.
M2 Para Arzındaki Hızlı Yükseliş
Jamie Coutts, M2 para arzının 2022’nin son çeyreğinde 94 trilyon dolar seviyesinde dibe vurduğunu, ancak bu tarihten sonra 105 trilyon dolara kadar yükseldiğini açıkladı. Aynı dönemde Bitcoin’in piyasa değeri beş kat artarak dikkat çekici bir büyüme kaydetti. Bu süreç, küresel ekonomide kripto paraların giderek daha merkezi bir yer edindiğini gözler önüne seriyor.
Dijital Rezerv Varlıklarına Geçiş
Coutts, geleneksel fiat sisteminden Bitcoin gibi dijital rezerv varlıklara %10 oranında para akışı olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra, altın ve hisse senetleri gibi geleneksel yatırım araçlarının da bu yeni para arzından pay aldığına işaret etti. Bu da yatırım tercihlerinde dinamik bir değişim yaşandığını gösteriyor.
2026 Yılına Dair Öngörüler
Coutts’un analizine göre, küresel M2 para arzı 2026 yılı sonuna kadar 118 trilyon dolara ulaşabilir. Bu eğilim Bitcoin gibi dijital varlıkların gelişimine ivme kazandırabilir. Bu artış, kripto piyasalarının geleneksel finansal sistem üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor.
Bitcoin’in Büyüme Hızı ve Ekonomiye Katkısı
Analist, Bitcoin’in yıllık büyüme oranının Fed’in bilançosu, ABD’nin M2 para arzı ve reel ücret artışlarını geride bıraktığını belirtti. Bitcoin’in bireyler, şirketler ve devletler için ekonomik bir çıkış yolu sunabileceği potansiyeline dikkat çekildi. Bu durum, Bitcoin’in yalnızca bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda bir ekonomik çözüm olarak da görülebileceğine işaret ediyor.
Bitcoin’in bugün geldiği seviyeler ve büyüme trendi, dijital varlıkların finansal sistemdeki rolünün daha derinleşeceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Küresel sermayedeki bu değişim, yatırımcılar ve ekonomistler tarafından dikkatle takip edilmeye devam edecek.