Trump’ın yürüttüğü emirler kapsamında kripto paralarla ilgili atılan adımlar, yeni yasaların çıkmasını zorunlu kılıyor. Başkanın Bitcoin rezervini belirlemek için hayata geçirmeyi düşündüğü düzenlemeler, Kongre’nin onay sürecinden geçmek zorunda. Bu süreçte, ABD yasama sisteminin işleyişi ve tasarıların detaylandırılması önemli bir rol oynuyor.
ABD Yasama Süreci ve Tasarıların İncelenmesi
ABD’de yasa çıkarmak; bir Kongre üyesi tarafından taslağın hazırlanması, ilgili mecliste sunulması, uzman komitelerin değerlendirmesi ve genel kurul oylaması gibi aşamalardan oluşuyor. Tasarı, Senato veya Temsilciler Meclisi’nde pek çok incelemeden geçerek nihai halini aldıktan sonra, Trump’ın onayına sunuluyor. Bu sistem, tasarıların detaylıca tartışılmasına ve gerekli değişikliklere gidilmesine olanak tanıyor.
İki farklı Bitcoin rezerv yasa tasarısı öne çıkıyor. Temsilciler Meclisi’nden Byron Donalds, önceden belirlenmiş miktar öngörmeyen ve cezai işlemlerde ele geçirilen fonlarla desteklenebilecek bir öneri sundu. Buna karşın, Senato’ya sunulan Lummis tasarısı, eski altın sertifikalarının güncel fiyatlarla değerlendirilerek nakit oluşturulmasına dayanıyor.
Tasarının içerdiği dinamik değişiklikler, Trump’ın ve Cumhuriyetçilerin desteğini kazanma çabasını yansıtıyor. Bu durum, eyaletlerdeki tepkiler ve partiler arası çekişmelerin de söz konusu olduğu bir ortam yaratıyor.
Bo Hines, mevcut yönetimin BTC alım sürecinden tamamen vazgeçmeyeceğini belirterek, Kongre üzerinde baskı oluşturma niyetinde olduklarını dile getirdi.
Byron Donalds’ın önerisi, birçok siyasetçinin risk değerlendirmesinde daha temkinli yaklaşımlarını göze çarpıtırken, Lummis’in planı da klasik yöntemlere dayanıyor. Tartışmalar, hangi tasarının daha uygulanabilir olacağı ve parti içi dengelerin nasıl şekilleneceği sorusunu gündeme getiriyor.