Eski Goldman Sachs yöneticisi ve Real Vision’ın kurucusu Raoul Pal, küresel para politikalarında yaşanan gelişmelerin kripto piyasalarına yansıyabileceğini dile getiriyor. Pal, doların kademeli olarak değer kaybetmesinin ve para arzındaki artışın Bitcoin fiyatlarını yukarı taşıma potansiyelini ortaya koyduğunu aktarıyor.
Politika Hamleleri ve Doların Yönü
Pal’ın açıklamalarına göre, ülkelerin artan borç yükleri ve dış finansman ihtiyaçları doğrultusunda politika yapıcılar doları bilinçli bir şekilde zayıflatmayı planlıyor. Bu yaklaşım, ani bir kriz yerine kontrollü bir gevşemeyle gerçekleşecek.
“Kimse doları bir anda çökertmek istemiyor. Böyle bir senaryo, riskli varlıklar için yıkıcı olabilir,”
ifadesiyle endişelerini dile getiriyor.
Ayrıca Pal, doların gerileme sürecinin uzun vadede alternatif yatırım araçları için uygun bir ortam oluşturabileceğini belirtiyor. Özellikle Bitcoin gibi dijital varlıkların, azalmakta olan dolar gücünden faydalanarak değerlendirilebileceği öne sürülüyor. Bu noktada para arzı ve küresel likidite önemli rol oynuyor.
Küresel Likidite ile Bitcoin Arasındaki Bağ
Pal, küresel para basımındaki artışın Bitcoin fiyatlarıyla yakından ilişkili olduğunu vurguluyor. Verilere göre, Bitcoin’in piyasa hareketleri ile artan likidite arasında yüksek oranda paralellik bulunuyor. Bu durum, kripto para piyasasında likiditenin anahtar faktör haline geldiğini işaret ediyor.
“2020’de yaşanan ekonomik durgunluğun ardından para basımındaki hızlanma, Bitcoin’in rekor seviyelere ulaşmasına katkı sağladı,” diyen Pal, bu korelasyonun benzer senaryoların yeniden ortaya çıkabileceğine işaret ediyor. Göstergeler, merkez bankalarının gevşek para politikalarının önümüzdeki dönemlerde Bitcoin’i destekleyeceğini gösteriyor.
Ayrıca, Bitcoin fiyatlarındaki artışın genellikle para arzındaki genişlemeden yaklaşık 12 haftalık bir gecikmeyle yansıdığı ifade ediliyor. Mevcut piyasa koşulları, küresel ekonomik göstergelerin kripto dünyasını yakından etkileyebileceğinin sinyallerini veriyor.
Kripto yatırımcıları, uluslararası finansal gelişmeleri yakından takip ediyor. Doların değeri, dış borçlar, faiz oranları ve ticari ilişkiler gibi faktörler, piyasa dinamiklerini şekillendirirken, likiditenin belirleyici rolü her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.