Peter Schiff, uzun süredir altının güvenli liman olarak benimsendiğini savunan bir görüşle, Bitcoin‘in Kasım 2021’deki zirvesinden sonra yaşadığı değer kaybını mercek altına aldı. Dijital varlık olarak tanımlanan Bitcoin’in, pozitif gelişmelere rağmen altına kıyasla ciddi oranda gerilediğini öne sürdü.
Bitcoin ve Altın Arasındaki Farklılıklar
Şirketlerden ve deneyimli yatırımcılardan gelen veriler doğrultusunda, Bitcoin’in sadece dolar cinsinden değil, altınla yapılan kıyaslamalarda da kayıplar verdiği belirtiliyor. Peter Schiff, Bitcoin’in rezerv varlık olma iddiasını sorgulayarak, piyasadaki yüksek dalgalanmalara dikkat çekiyor.
“ETF onayları, büyük ölçekli kurumsal alımlar ve dijital varlığın rezerv unsuru olarak gösterilmesine rağmen, Bitcoin altın karşısında yaklaşık %30 oranında değer kaybetti.”
Ayrıca, Schiff dijital paranın piyasa dinamiklerinin beklendiği gibi çalışmadığını, özellikle yükselen borsa ortamında bile risk algısının yatırımcıları tedirgin ettiğini ifade ediyor. Bu durum, Bitcoin’in temettü ödemeyen bir hisse senediye benzetilerek, uzun vadeli değer saklama özelliğini zayıflattığı yorumuna yol açıyor.
Kurumsal Yatırımların Gözlemleri
Michael Saylor liderliğindeki strateji şirketinin Bitcoin alımları da benzer eleştirilere zemin hazırladı. Kurumsal işlemlerde kaydedilen zararın, dijital paranın oynak yapısını ortaya koyduğu belirtiliyor.
“Bazı alımlarda yüzde 15’ten fazla zarar alınması, yatırımcıların beklentilerini karşılamadığına işaret ediyor.”
Bu veriler ışığında, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıların Bitcoin piyasasında temkinli yaklaşmaları gerektiği anlaşılmakta. Dijital paranın sınırlı arz ve merkeziyetsizlik gibi özellikleri teoride çekici görünse de, pratikte yaşanan ani değer değişimleri risk unsuru olarak öne çıkıyor.
Yatırım ortamında dijital varlıklara olan güvenin artması için piyasaların dalgalanma mekanizmalarının düzeltilmesi ve daha istikrarlı bir yapı kazanması gerektiği yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır.