FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried, tutuklu olduğu dönemde gerçekleştirdiği Tucker Carlson röportajıyla kamuoyunun dikkatini yeniden üzerine çekti. Bu açıklamaları, kendisine yönelik eleştirileri artırırken, şirketin ve kendisinin yaşadığı kriz ortamını daha da derinleştirdi. Bankman-Fried’in bu performansı, siyasi arenada yeni hamleler yapma arzusu ve başkanlık affı elde etme stratejilerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Kriz Rüzgarları Esti
Röportaj sırasında Bankman-Fried, eski yöneticiler ve siyasi figürlere yönelik çeşitli eleştirilerde bulundu. Özellikle Cumhuriyetçi Parti’ye yakınlaştığı ve eski SEC başkanı Gary Gensler ile yaşadığı sorunların ardından bu partiye yöneldiğini belirtmesi, yakın gelecekte farklı adımlar atacağını düşündürüyor. Bu durum, hem medya hem de kamuoyu tarafından merakla izleniyor.
Krize Müdahale Ekibinde Sürpriz Gelişme
Bankman-Fried’in açıklamalarının ardından, kendisine destek veren kriz yönetim ekibi değişime gitmek zorunda kaldı. Uzun süredir şirketin belkemiğini oluşturan Mark Botnick, görevinden ayrılarak istifa etti. Bu istifanın arkasında, Bankman-Fried’in açıklamalarının ve sosyal medya üzerinden paylaştığı politik yorumların etkili olduğu iddia ediliyor.
Botnick, özellikle Trump yönetiminin federal personel uygulamalarını gündeme taşımasının istifa kararını tetiklediğini sözlerine yansıttı.
Ekibin bu ani ayrılığı, kriz yönetiminin üzerinde yeni sorular ve spekülasyonlar yaratırken, Bankman-Fried’in medya performansı bir yandan dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
FTX’in milyarlarca dolar değerindeki çöküşü sonrasında yaşanan bu gelişmeler, hem şirketin hem de Bankman-Fried’in geleceği açısından belirsiz bir tablo çiziyor. Kriz anında verilen her söz ve yapılan hamle, kurumun savunma mekanizmasını yeniden şekillendirirken, izleyenleri de şaşırtmaya devam ediyor.