Subscribe to Updates
Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.
Yazar: Erkan Öz
Kripto para dünyasında 2020 yılı köklü bir yapısal değişim dönemi olmaya aday. Mayıs ayında Bitcoin’de gerçekleşen ödül yaralanması ya da herhangi bir fiyat hareketinden bahsetmiyorum. Rezerv Varlık Öncelikle bu yıl Bitcoin’in kurumsal şirketlerde rezerv varlık haline gelmesi konusu gündeme geldi. Dünyanın en büyük iş istihbarat firması Microstrategy Ağustos ayı başında 250 milyon dolarlık Bitcoin satın aldığını ve daha da önemlisi Bitcoin’i kendi hazinesinde öncelikli rezerv varlık haline getirdiğini ilan etti. Microstrategy’nin ardından Kanada’da faaliyet gösteren restoran zinciri Tahini tüm nakit rezervlerini Bitcoin’e çevirdiğini duyurdu. Yine Kanadalı grafik yazılımları şirketi Snappa da nakit rezervlerinin %40’ını Bitcoin’e yatırdığını açıkladı. Yaklaşık 11 yıllık…
Baştan belirteyim bu yazının amacı Ampleforth ya da kısa adıyla AMPL’yi kötülemek değil. Kripto para şehrine yeni bir çocuk geldi. Bu da çok iyi oldu. AMPL yenilikçi esnek bir para modeli sunuyor. Sabit değerli para birimi olarak tasarlanan AMPL’nin fiyatı dolar+enflasyonu takip etmeyi hedefliyor. Yenilik şurada: Bu paranın arzı esnek. AMPL talebi ve dolayısıyla fiyatı artarsa protokol AMPL arzını artırıp fiyatı yine sabit değere doğru düşürüyor. Bu süreçte diyelim elinizde 1 $ fiyattan 10 AMPL var. Yani 10 $ toplam varlığınız var. AMPL fiyatı 1 $’dan 2 $’a çıkarsa sizin 10 AMPL’niz 20 AMPL oluyor. Fiyat tekrar 1 $’a iniyor…
Bitcoin aylardır beklenen yukarı hamleyi yaptı. Önce 9.500 $’ı sonra da 2017 zirvesinden beri kırılamayan aşağı yönlü trend çizgisini 10.500 $’dan kırdı. Mayıs 2020’de gerçekleşen ödül yaralanması yani ‘halving’in ardından Bitcoin üretim maliyetinin artması bekleniyordu. Halving ile üretilen Bitcoin miktarı yarı yarıya düşüyor. Dört yılda bir gerçekleşen bu durum daha önceki iki halving’te de fiyatların çok yükselmesine neden olmuştu. 2020’de Bitcoin, beklenen atağı Amerika’dan gelen önemli bir haberin ardından gerçekleştirdi. ABD Bankacılık denetleme otoritelerinden Para Birimi Saymanlık Ofisi ya da OCC, ülkede faaliyet gösteren her bankanın (başta Bitcoin olmak üzere) kripto para saklama hizmeti verebileceğini duyurdu. Bu haberin ardından Bitcoin…
Bitcoin ve kripto paralarla ilgili en ciddi endişe her zaman devletlerin bu yeni yatırım araçlarını yasaklaması ihtimali olmuştur. Kaldı ki bazı devletler bu yola gitti. Örneğin, Çin ya da Hindistan gibi. Başlangıçta Bitcoin’e düşman olup sonradan bu teknolojinin avantajlarını fark eden birçok devlet de oldu. İran ve Venezuela’nın ulusal para birimleri Amerikan ambargosu nedeniyle çöküş yaşadı. Bu ülkelerin enflasyondan korunmak isteyen halkları da çareyi kripto paralarda ve Bitcoin’de buldu. İran ve Venezuela önceleri kripto para madenciliği yapanları yakaladı, Bitcoin’i yasaklamaya çalıştı. Sonra hem teknik olarak bunun çok zor bir iş olduğunu hem de kripto paraların ve özellikle Bitcoin’in aslında ambargolara…
Tarih boyunca her üretim biçiminde yönetenler ve yönetilenler olmuştur. Köleci üretim biçiminde en çok köleye sahip olan, ne üretileceğine, ne kadar üretileceğine ve üretilen ürünlerin kime nasıl dağıtılacağına karar verir. Bir kölenin hayatıyla ilgili en önemli kararlar köle sahibine aittir. Aynı durum feodal üretim biçimi için de geçerlidir. En çok feodal bağlılık ilişkisine sahip olan kişi en güçlü yönetici konumundadır. Yani etrafına en çok lord, baron, kont, dük (ya da doğuda bey, ağa vs) toplayan idareci en güçlü yönetici olur. O dönemin beyleri, ağaları en çok toprağı ve dolayısıyla toprağa bağlı köylüyü kontrol eden kişilerdir. 300 yıl kadar önce kapitalizme…
Bitcoin üretimi 21 milyon ile sınırlı olduğu için sağlam bir para birimidir. Bu görüşe karşı çıkanlar hemen 12 yıllık tarihinde Bitcoin’in yaşadığı %80 – %90’a varan büyük düşüşleri örnek gösterirler. Hatta 2020 Krizi’nde Mart ayında Bitcoin bir gecede %40 ila 50 düşünce kripto para camiasında bile Bitcoin’e ateş püskürenler oldu. “Bitcoin sağlam para değil” denildi. Oysa Bitcoin tarihini araştırdığımızda düşüş dönemlerinin kısa sürdüğünü görüyoruz. 99Bitcoins verilerine göre, Bitcoin ilk büyük sıçramasını 2010-11 döneminde yaptı. Ağustos 2010 – Haziran 2011 10 ay 5 cent – 30 $ = Artış 600 kat Hemen sonra ilk büyük çöküş yaşandı. Haziran 2011 – Kasım…
Son dönemde Bitcoin’e karşı yorumları ile gündeme gelen üç önemli isim var: Altın savunucusu Peter Schiff, kriz kahini Nouriel Roubini ve efsane yatırımcı Jim Rogers. Gelin bu isimleri ve söylemlerini birlikte değerlendirelim. Peter Schiff Önce Peter Schiff’ten başlayalım. Bu üçlü arasında herhalde en faydasız olan Schiff, Euro Pacific Capital isimli bir borsa aracı kurumunun kurucusu. 2006-2007 Döneminde Amerika’nın bir emlak krizine sürükleneceğini belirtti. Bir tarih vermedi ama 2008’de kriz olunca meşhur oldu. Schiff sürekli Amerikan ekonomisinin kötü taraflarını eleştirir ve bu işin bir yıkımla sonuçlanacağını söyler. Çok güzel ama bunun ne zaman olacağı belli değildir. Doğal olarak ‘felaket tellallığı’ yaparak…
Dünya para düzeni her 30-40 yılda bir değişir. 1871-1914 arasında dünyada klasik altın standardı vardı. 43 yıl süren bu dönemde merkez bankaları kasalarında ne kadar altın varsa ancak o kadar kağıt para basabiliyordu. Yani her ülkenin para biriminin %100 altın karşılığı vardı. 1913’ün son günlerinde kurulan ABD Merkez Bankası FED ise bu oranı %40’a düşürdü. Böylece altın değişim standardı başladı ve merkez bankaları ellerindeki aynı miktar altınla çok daha fazla kağıt para basabilme imkanına sahip oldu. 31 yıl devam eden bu sistem de 1944’te Bretton Woods konferansı ile sona erdi. Bretton Woods sisteminde tüm dünya para birimleri dolara, dolar da…
Dünya büyük bir parasal değişime doğru gidiyor. Tarihe baktığımızda uluslararası para rejimi her 30-40 yılda bir değişiyor. 1871-1913 arasında 42 yıl süren klasik %100 sınırlı paraya dayalı altın standardı vardı. Sonra 1913-1944 altın değişim standardı 31 yıl ve 1944-1971 arası Bretton-Woods sistemi de 27 yıl sürdü. Bugün içinde bulunduğumuz sınırsız Petro dolar sistemi ise 49 yıldır devam ediyor. 1971’de ABD dolar ile altının bağını koparınca tarihte ilk kez tüm dünya hiçbir sınırı varlığa dayanmayan tam sınırsız paraya geçmiş oldu. Üretimi sınırsız paraların en uç noktasında bulunduğumuz için bundan sonra dünyanın arzı sınırlı paralara yani altın, gümüş ve Bitcoin’e yönelmesi normal…
Kripto para dünyasında Bitcoin dışında kalan tüm coin ve token’lar ‘altcoin’ olarak adlandırılır. Bugün Coingecko web sitesinde kayıtlı 7677 altcoin var. 2017 Sonu ve 2018 başında, Bitcoin 20 bin dolarlık tarihi zirvesine tırmanırken yatırımcısına çok yüksek kazançlar sağlayan altcoin’ler vardı. Fakat daha sonra Bitcoin hızla değer kaybedince bu altcoin’lerin çoğu da %90’dan fazla düşüş kaydetti. Yaklaşık aynı dönemde görülen kripto para halka arzları yani ICO’larda milyonlarca hatta bazı projelerde milyarlarca dolar toplandı. Ancak toplanan bu paraların da yine çok büyük bir kısmı hiçbir başarılı nihai ürün ortaya koyamadı hatta bazı ICO’lar düpedüz paraları alıp ortadan kayboldu. Durum böyle olunca camianın…
Düşünce dünyamızda o kadar çok hiçbir kanıta dayanmadan, sadece bazı ön kabullerle kanıksanmış, yanlış önerme var ki; işte onlardan bir tanesi: “Bitcoin ulus devletleri yıkacak” Ne yazılımın gizemli mimarı Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin’i anlattığı makalesinde böyle bir şey var ne de bu önermenin gerçek hayatta bir örneği. Mantıken de bu önermenin geçerli bir tarafı yok. Ama vatandaşları, özellikle teknolojiye karşı korkuya esir ederek, kendileri politik ya da maddi çıkar peşinde olan, sözde bazı uzmanlar sağ olsun bu temelsiz fikir ülkemizde de hızla yayıldı. En basitinden Bitcoin para arzı sınırlı, belirli bir maliyetle üretilen, borca ve faize dayalı basılmayan bir para birimidir.…
Amerika’da günümüzde üç ana sınıfsal güç var. Şu an en güçlüsü Trump ve taraftarlarından oluşan milliyetçi Amerikalılar. İkincisi küreselci Amerikalılar. Ve üçüncüsü şimdilik en güçsüz hatta silik olan güç: Yani bilgi ekonomisini savunan (enformasyonist) Amerikalılar. Bilgi Ekonomisi vs Para Ekonomisi Milliyetçi ve Küreselci Amerikalıların ortak özelliği para ekonomisini savunuyor olmaları. Yani bu ikisi de kapitalist. Milliyetçiler, Amerika’nın yeniden halkın müreffeh olduğu bir ülke olmasının ancak küreselleşmenin bozulması ve üretimin tekrar Amerika’ya taşınması ile mümkün olduğuna inanıyor. Amerika’nın dünyanın jandarmalığı ‘görev’ini bırakmasını istiyor. Bu nedenle milliyetçiler eski para düzenine dönülmesini amaçlıyor. Amerika 1913’te merkez bankası FED kurulana kadar kasasında ne kadar…
Para ekonomisinin yaşlılık devrini geçirdiği şu günlerde eğitim sistemi ve özellikle kitle medyası yani eski-klasik medya öyle bir hal aldı ki bunların öğrettiği yanlışları ayıklamazsanız hayatta kalamazsınız. Benim de ömrü hayatım bu doğru bilinen yanlışları düzeltmekle geçiyor. En büyük yanlışlar ise ekonomi ve para alanında öğretiliyor. İşte bu sistemlerle beyni yıkandığı için insanların düşünmeden papağan gibi tekrarladığı en büyük yanlışlardan bir tanesi: “Para güce özellikle de askeri güce dayanır” görüşü. Tam bir safsata! Bu görüşe inananlara göre en büyük ordusu en kuvvetli askeri gücü olan yapı neyin para olacağına da karar verir. Sosyal bilimlerin laboratuvarı tarihtir. Ekonomi de birçoklarının iddia…
İnsan topluluk halinde yaşayıp üretim faaliyeti yapmadığı sürece hayatta kalamaz. Bu nedenle toplumların temelinde üretim biçimleri yer alır. Üretim biçimi üretim araçları ile insanların nasıl bir araya geldiğini anlatır. Yani üretim araçları etrafında oluşan sosyal ilişkilere göre farklı üretim biçimleri oluşur. Para Ekonomisi’nden Bilgi Ekonomisi’ne Geçiş On binlerce yıllık insanlık tarihinde çok az üretim biçimi değişimi olmuştur: Avcı-toplayıcılık, kölecilik, feodalizm ve kapitalizm (para ve sanayi ekonomisi). Bütün insanlık tarihinde sadece dört tane üretim biçimi vardı. Ta ki 1950’lerin sonunda ilk transistörlerin icadına kadar. Transistörler bilgisayarların yapılmasının mümkün kıldı ve böylece insanlık tarihindeki beşinci üretim biçimi yani enformasyonizm yani ‘Bilgi Ekonomisi’…
Bizim bazı aklı evvel ‘müteahhit’ler Koronavirüs ekonomik kurtarma paketine ev satın almada kolaylıklar sokmayı başardı. Amerika’da ise birileri kaşla göz arasında pakete “dijital dolar” çalışmalarını yerleştirivermiş. Bu “dijital dolar” lafına da hastayım. Bugün Amerikan Merkez Bankası FED’in bastığı dolar zaten dijital. Gerçekten matbaada basılan kağıt dolar miktarı çok çok küçük. Dolaşımdaki dolarların büyük kısmı dijital-sanal kayıtlardan oluşuyor. Dijital Dolar Mı? Kripto Dolar Mı? “Dijital dolar” derken kastedilen aslında kripto dolar. Yani blockchain vb dağıtık veritabanı sistemleri üzerinde çalışacak bir kripto para. Peki neden kripto dolar demiyorlar? Çünkü en güçlü sebep, başlangıçta alay ettikleri Bitcoin’in bir benzerini yapmak zorunda kaldıklarını itiraf etmek…
Dünya klasik piyasaları, virüs ve petrol şokları ile sallanıyor. Bu ortamda Bitcoin yükselmediği için suçlanıyor. ‘Güvenli liman’ ve ‘değer saklama aracı’ söylemleri bitti deniyor. Oysa bugün özellikle ABD borsaları tarihi düşüşler yaşıyor. Günlük puan kaybı ve tepeden ayı piyasasına giriş hızı vb alanlarda 200 küsür yılda görülmeyen rekorlar kırılıyor. Bitcoin her zaman klasik araçlara oranla çok daha dalgalı ya da piyasa tabiriyle ‘volatil’ oldu. Bitcoin ve hele başka kripto paralara yatırım yapanların bu gerçeği baştan bilmeleri gerekir. Kriz Ortamında Önce Dolar’a Atak Olur Kriz dönemi başladığında modern para sisteminde önce dolar, euro ve yen benzeri dövizlere atak olur. Çünkü sistemin…
Altın, Gümüş ve Bitcoin üretimleri sınırlı olduğu için teknik olarak sınırlı ya da ‘sağlam para’ olarak değerlendiriliyor. Dolar ise üretimi sınırsız olduğu için sınırsız para. Sınırlı varlıklar aynı zamanda klasik piyasalarda bir sorun çıktığında güvenli liman olarak da işlev görür. Son aylarda sınırlı paralar yükselişteydi. Altın, Gümüş ve Bitcoin Güvenli Liman Değil Mi? Geçen hafta dünya borsalarında satışlar başladığında Altın ve Gümüş güvenli liman olarak tırmanmaya devam etti. Bitcoin ise teknik bir düzeltme içindeydi. Daha sonra hepsi birden sert düştü. Aslında bu geri çekilmeler güvenli liman özelliğinin kaybolmasından değil, klasik piyasalarda zora giren oyuncuların teminat-fon ihtiyacını karşılamak için yaptıkları satışlardan…
Bitcoin ödül yarılanmalarının yani halving’lerin tarihine bakarak geleceği anlamaya çalıştığımız yazılar dizisine devam ediyoruz. Bu yazıda şu sorulara yanıt arayacağız: 10356 dolar bu Halving öncesindeki zirve miydi? Bundan sonra Bitcoin bu seviyeyi geçemeyecek mi? Halving’ler tarihi bu konuda bize ne söylüyor? Bitcoin Ödül Yarılanması Fiyatı Nasıl Etkileyecek? Yazımda 1. ve 2. halving’lerde ödül yarılanmasından önce meydana gelen ve 3. halving öncesinde de şimdiye kadar aynen tekrarlanan bir fiyat hareketi şablonu olduğundan bahsetmiştim. Bu şablon 1. yükseliş, 1. düşüş, 2. yükseliş ve 2. düşüş şeklinde kendini gösteriyor. Her Halving’te ödül yarılanması öncesinde şablonun ayrıntılı hareketleri ise şöyle: (Veriler: 99bitcoins.com, Tüm Fiyatlar:…
Bugünlerde kripto para piyasalarında Bitcoin’de Mayıs 2020’de gerçekleşmesi beklenen ödül yarılanması (halving) fiyatlanıyor. Bitcoin Halving (Yarılanma) Bitcoin yazılımı her dört yılda bir madencilerin işlemleri onaylayarak kazandığı Bitcoin para birimi ödül miktarını yarı yarıya azaltıyor. Böylece bir anda hem piyasaya normalde çıkan Bitcoin miktarı %50 azalmış oluyor hem de bir Bitcoin üretmenin maliyeti iki katına çıkmış oluyor. Bu nedenle geleneksel olarak halving’lerden önce Bitcoin fiyatları artıyor. Bu halving döneminde de Aralık 2019’da görülen 6600 $ dip seviyesinden bu yana Bitcoin fiyatları yükseliyor. Önceki halving’lerde görülen fiyat hareketlerinin benzeri tekrarlanırsa Bitcoin bir süre daha yükselmeye devam edecek. Halving Altcoin’leri Nasıl Etkileyecek? Şimdi…