ABD Başkanı Trump’ın çelik ve alüminyum sektöründeki ek vergileri devreye sokması, küresel ticarette büyük bir gerilime yol açtı. Bu adım, özellikle Avrupa Birliği (AB) ve diğer ticaret ortaklarını hedef alırken, ABD’nin bütçe açığını azaltma ve yerli üretimi teşvik etme amacı taşıyor. Trump, zorlu pazarlık süreçlerine girmeden ek tarifeleri uygulamaya koydu.
Trump’ın Stratejisi ve ABD Politikası
ABD, ek vergilerle ihracatı artırma yönünde baskı oluştururken, ülkenin dünyadaki ekonomik gücünü de ön plana çıkarmaya çalışıyor. Trump yönetimi, yurtdışındaki üretim tesislerini ABD’ye çekmek amacıyla bu önlemleri kullanırken, diğer ülkeler üzerindeki baskı giderek artıyor. Bu sert tutum, ticaret ortakları arasında ciddi tartışmalara yol açtı.
AB’nin Etkili Geri Hamlesi
AB, Trump’ın zorlayıcı vergilendirme politikasına karşılık olarak Nisan ayından itibaren Amerikan ürünlerine ciddi tarifeler uygulama kararı aldı. Örneğin, Kentucky viskisi ve Harley-Davidson motosikletlerine %50’ye varan vergiler belirlenirken, daha pek çok Amerikan menşeli ürün bu karşı önlemlerden etkilenecek.
“Müzakere çabalarımıza rağmen ABD, anlaşmaya yanaşmıyor. Bu durum, her iki tarafın da istihdam ve ekonomik refah açısından zarar görmesine neden olacak,” dedi AB Ticaret Komiseri Maros.
Avrupa tarafı, ek vergilerle ABD ihracatını önemli ölçüde kısıtlamayı hedefliyor. Bu adım, yalnızca ABD’den alınan ithalatı sınırlamakla kalmayıp, aynı zamanda Avrupa’nın stratejik çıkarlarını korumaya yönelik hesaplanmış bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Daha önce Biden yönetiminin bazı vergisel düzenlemelerde geri adım attığı görülse de, özel ürünler listesinde yer alan kalemler yeniden ek vergilere tabi tutuluyor. Bu durum ticaret dengeleri ve küresel piyasalarda yeni bir tartışma konusu oluşturuyor.