MicroStrategy CEO’su Michael Saylor, ABD’nin stratejik bir Bitcoin rezervine sahip olması gerektiğini bir kez daha vurguladı. CNBC’ye verilen röportajda, Saylor, ülkenin gelecekte alacağı Bitcoin’lerin ulusal borcu ciddi oranda azaltabileceğini söyledi. Saylor’a göre bu strateji, borcu 16 trilyon dolar değerinde hafifletebilir, bu da mevcut borcun %45’ten fazlasına tekabül ediyor.
Bitcoin Rezervi ile Borç Azaltma Potansiyeli
Saylor, ABD’nin yakın gelecekte Bitcoin’i stratejik bir varlık olarak değerlendirme olasılığına dikkat çekti. Nashville’deki 2024 Bitcoin konferansında, eski Başkan Donald Trump’ın, 200.000 Bitcoin’i rezervde tutmayı içeren bir plan yapabileceği dile getirilmişti. Trump yönetimi, bu hamlenin ekonomik avantaj sağlayabileceğini düşünüyor.
Senatör Lummis’in Yasa Teklifi
Senatör Cynthia Lummis ise dijital varlık rezervlerinin artırılmasını öneren bir yasa tasarısını gündeme getirdi. Lummis, ABD için bir milyon Bitcoin biriktirme planını açıkladı ve bunun beş yıl içinde gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Ayrıca, Fed’in altın rezervlerinin bir kısmını satarak Bitcoin satın almayı düşündüğünü de ekledi.
Michael Saylor’ın Görüşleri ve Tahminleri
Michael Saylor, Senatör Lummis’in önerdiği plana destek verdi. Bir milyon Bitcoin rezervi ile ABD’nin borcunun 16 trilyon dolar azalabileceğini öne sürdü. Ona göre, Bitcoin, ABD doları için güvenli bir liman olabilir ve borç azaldıkça doların değeri korunacak. Buna ek olarak, Bitcoin’in devlet rezervlerine dahil edilmesinin, hazine bonoları dışındaki varlıklar için en iyi seçenek olduğunu savundu.
Geçmişte ABD hükümeti altın, tahıl ve petrol gibi stratejik maddeleri de rezervlerine katmış ve büyük ekonomik fayda sağlamıştı. Saylor bu stratejinin bir örneğinin de Bitcoin için geçerli olabileceğini söyledi. Pennsylvania Meclisi’nin bir devlet Bitcoin rezervi oluşturma yönünde karar aldığı da dikkat çekici bir gelişme olarak aktarıldı.
Bununla beraber, ABD’nin Bitcoin alımı stratejik bir adım olabilir. Muhtemel politik ve ekonomik faktörler ise bu girişimin başarılı olup olmayacağını belirleyecek kritik unsurlar olarak kalmaya devam ediyor.