Kripto para piyasasında dolaşımda olmaması gereken yaklaşık 3.7 milyon Bitcoin’in, toplam arzın yaklaşık %20’sini oluşturduğuna dair tahminler mevcut. Bu durum, dijital varlık evreninde büyük finansal kayıplara işaret ederken, teknolojinin yeni boyutları da umut vadediyor.
Kuantum Gücüyle Şifre Çözme İddiası
Bazı teknoloji uzmanları, kuantum bilgisayarların Bitcoin cüzdanlarının şifreleme sistemlerini çözerek erişilemeyen coinlerin yeniden hanesine katılmasını mümkün kılabileceğini düşünüyor. Geleneksel bilgisayarların çok ötesinde işlem gücüne sahip kuantum sistemleri, mevcut güvenlik önlemlerini aşabilecek kapasitede olabilir.
Güvenlik Kaygıları ve Protokol Değişimleri
Ancak şimdiki kuantum teknolojisi, Bitcoin’in korunduğu SHA-256 şifreleme algoritmasını kıracak düzeyde değil. Uzmanlar, bu tür bir devrimin on yılları alabileceğini belirtiyor ve kripto para protokolünün kuantum tehdidine karşı güncellenmesinin gerekliliği üzerinde duruyor.
Casa’nın kurucu ortaklarından Jameson Lopp, kuantum bilgisayarların Bitcoin’in güvenlik bütünlüğünü tehlikeye atabileceğini ifade ediyor. Bu durum, dijital varlıkların adil dağılımı ve merkeziyetsiz yapısı için risk oluşturabilir.
Yatırımcıların ve araştırmacıların umudu, kayıp coinlerin kuantum teknolojiyle geri kazanılabileceği yönündeyken, aynı zamanda sistemin değişmezlik ilkesinin zarar görmemesi önemli bir tartışma konusu olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Böylece dijital para dünyasında yaşanabilecek potansiyel aksaklıklar, mevcut güvenlik mekanizmalarının gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.