Kripto dünyasının tanınmış isimlerinden Murad Mahmudov ve Arthur Hayes, yakın zamanda gerçekleştirdikleri bir podcast’te DeFi, meme coin’ler ve yapay zeka tabanlı token’lerin geleceği üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Uzmanlar, bu varlıkların 2025 yılına kadar nasıl şekilleneceğine dair öngörülerini paylaştı ve kripto alanındaki dönüşümün ana hatlarını tartıştı.
DeFi’nin Gelişimi Hakkında Şüpheler
Mahmudov, gelecekte bir ‘DeFi Rönesansı’ beklentilerine ihtiyatla yaklaştığını belirtti. Ona göre, DeFi protokollerinin çoğunluğu paydaşlara gelir sağlamak yerine, büyüme ve gelişimlerine öncelik veriyor. Trump yönetimi altında olası bir DeFi yeniden canlanmasına yönelik şüphelerini dile getirdi. Arthur Hayes de benzer bir bakış açısını savundu ve Trump’ın zaferinin uzun vadede kripto piyasasına sınırlı etkisi olacağı görüşünü paylaştı.
Meme Coin’ler Arındırma Mekanizması mı?
Mahmudov’a göre, meme coin’ler kripto piyasasında arındırma işlevi görmeye başladı. Kripto alanının olgunlaşmasıyla birlikte meme token‘ler ve DeFi varlıklarının birbirinden ayrılacağını iddia etti. Kurumsal yatırımcılar değer odaklı token’lere yönelirken, meme coin’ler ise spekülatif zemin üzerinde kalmaya devam edecek.
Hayes ise meme coin’lerin hızlı al-sat fırsatları sunduğunu ve uzun vadeye yönelik bir yatırım aracı olmadığını belirtti. Mem coin’lerin ticari eğlence sunduğunu ve kısa vadeli kazançlardan yararlanmak isteyenler için cazip olduğunu ifade etti.
Yapay Zeka Token’leri Konusunda Temkinlilik
Podcast’te yapay zeka tabanlı token’ler ve bunların geleceği de tartışıldı. Mahmudov, yapay zeka gelişmelerinin hızı nedeniyle bazı token’lerin hızla değer kaybedebileceğini savundu. Yapay zeka destekli meme coin’lerin geçici olabileceğine ve uzun vadede dayanıklılık sorunu yaşayacağına dikkat çekti. Hayes de yapay zeka token’lerine karşı temkinli bir yaklaşım sergileyerek, bu tür varlıkların kalıcılığı konusunda soru işaretleri olduğunu ifade etti.
Kripto piyasası uzmanları, yapay zeka tabanlı token’lerin uzun dönemde mevcut teknolojiler karşısında zorlanacağına dikkat çekti. Topluluk tabanlı ve inanç temelli token’lerin ise daha dayanıklı olacağını vurguladılar.