Tron Vakfı, SEC tarafından hedef alınmasının ardından New York federal mahkemesinde kararlı bir savunma yaptı. Vakıf, SEC’in küresel çapta yabancı alıcılara yönelik dijital varlık teklifleri üzerinde yetkisi olmadığını ve ABD menkul kıymet yasalarının bu kadar geniş bir kapsamda kullanılmasını “yetki aşımı” olarak değerlendirdiğini ileri sürdü. Tron ve BitTorrent’in 2018 yılında gerçekleşen satışı, SEC’in kayıtsız menkul kıymet teklifi iddialarının odak noktasını oluşturuyor.
Tron’un Yetki Savunmasına Dikkat
Tron, Singapur merkezli bir şirket olarak, tokenlarının ABD dışında satıldığını ve SEC’in bu durumu tersini kanıtlayamadığını savunarak, SEC’in küresel yetki iddiasına karşı çıkıyor. Bu savunma, Tron’un Amerika dışındaki operasyonlarına ve SEC’in yetki sınırlarına odaklanıyor.
Tron’un Savunma Stratejisi
Dava dosyasında, Tron’un avukatları SEC’in somut delil sunmadığını ve iddialarının genellikle spekülasyona dayandığını öne sürüyor. Ayrıca, SEC’in dolandırıcılık iddiasında bile olsa, hiçbir mağdur ya da beyanına yer vermediğine dikkat çekiyorlar. Kraken ve Coinbase gibi büyük kripto para borsaları da bu dava sonucunun kripto düzenlemeleri için önemli olabileceğini ifade ediyor.
Okuyucu için Faydalı Bilgiler
- Tron Vakfı, SEC’in küresel operasyonları üzerindeki yetkisini reddediyor.
- SEC, Tron ve BitTorrent tokenlarını kayıtsız menkul kıymet teklifi olarak görüyor.
- Tron’un savunması, SEC’in iddialarının somut delillere dayanmadığını iddia ediyor.
- Bu dava, kripto para düzenlemelerinin geleceği için önemli bir örnek teşkil edebilir.
Sonuç olarak, Tron Vakfı’nın SEC ile hukuki mücadelesi, kripto para dünyası için önemli bir dönüm noktası olabilir. Vakfın kararlı savunması, kripto para düzenlemelerine dair küresel tartışmaların seyrini değiştirebilir ve bu süreç tüm kripto topluluğu için belirleyici olacaktır.