BitMEX’in kurucusu Arthur Hayes, kendi web sayfasında yayınladığı uzun bir makalede, Binance ve şirketin eski CEO’su Changpeng Zhao’ya (CZ) yönelik muameleyi eleştirdi. Hayes, Binance’a uygulanan yüksek para cezasının, devletin elindeki keyfi ceza uygulamalarının bir örneği olduğunu belirtti. Hayes’e göre, merkezi borsaları yöneten kişiler, global finansal ve politik sistem olan Pax Americana’yı yönetecek aracıları ortadan kaldırmak için devlet, şirket ve hukuki yapı araçlarını kullandı.
Changpeng Zhao, kısa sürede gözlerden uzak bir isimden dünyanın en zengin kişilerinden birine dönüşerek, kripto para devriminin dönüştürücü gücünü yansıttı. Binance liderliğinde, dünyanın en büyük merkezi ticaret platformlarından biri haline geldi ve milyonlarca kişiye kripto para ticareti yapma fırsatı sundu. Ancak CZ’nin başarısı, finans ve politika dünyasının dikkatinden kaçmadı ve kripto paranın merkezi olmayan doğası, geleneksel aracılar için bir meydan okuma oluşturdu.
CZ’nin platformu, insanların sanayi devrimine dakikalar içinde katılmasını sağladı ve tarihsel olarak global finansal ve politik sistemleri kontrol eden kurumları alt üst etti. Hayes, Binance’in rekor düzeydeki para cezasıyla karşılaşmasını bu bağlamda ele alıyor. Binance, Pax Americana tarihindeki en yüksek kurumsal para cezasıyla karşı karşıya kaldı.
Hayes, Binance’e uygulanan cezanın, geleneksel finans kurumlarının muamelesiyle kıyaslandığında ele alınması gerektiğini savunuyor. On yıldan daha yeni olan Binance ağır cezalarla karşı karşıya kalırken, eski bankalar daha büyük ihlaller için çoğu zaman soruşturma dışı bırakılıyor. Hayes, bu keyfi yaklaşımın, devlet ile dönüştürücü kripto endüstrisi arasındaki karmaşık ilişkiyi vurguladığını düşünüyor.
Hayes ayrıca, bu absürtlüğün bireyleri kripto hareketinin önemi üzerine düşünmeye teşvik etmesi gerektiğini belirtiyor. Ona göre bu hareket, mevcut zorlayıcı sistemlere meydan okuyan politik, finansal ve teknolojik alanlarda en derin gelişmelerden birini temsil ediyor. Kripto paranın bireyleri hızla güçlendirebilme ve toplumsal yapıları yeniden şekillendirme yeteneğine de işaret ediyor ve kripto alanının, zorlamadan uzak, gönüllü katılıma dayalı paralel bir finansal, politik ve ekonomik sistem yaratma potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor.