Kripto para birimi Bitcoin, son dönemde dikkat çekici bir hareketlilik yaşadı. Bitcoin’in 28.800 dolarlık direnci desteğe çevirmesi, altcoin’leri de cesaretlendirdi ve uzun vadeli döngüleri gündeme getirdi. Ünlü kripto para analistlerinden biri, bu seferki döngünün öncekilerden farklı olduğunu ve bu durumun 5 nedeni olduğunu belirtiyor: Hash oranının ATH’ye ulaşması, uzun vadeli yatırımcıların elindeki arzın %76,2 ile rekor seviyeye ulaşması, birçok ülkenin hükümetlerinin Bitcoin madenciliğine girmesi, Bitcoin’in benimsenmesinin rekor seviyelere ulaşması ve Lightning Network ağındaki kilit değerin 150 milyon doları aşması. Ayrıca, analist Caprioleio, Bitcoin’in benimsenmesinin arttığına dair örnekler verdi. Buna göre, birçok platform ve şirket, Bitcoin ödemelerini kabul etmeye başladı.
Bitcoin ve diğer kripto paraların yükselişi genellikle birbirine eşlik eder. Ancak, bu kez durum farklı görünüyor. Tecrübeli analistler, Bitcoin’deki mevcut döngünün öncekilerden farklı olduğunu belirtiyorlar. Bu durumun 5 ana nedeni bulunuyor.
Hash oranının görülmemiş seviyelere ulaşması, uzun vadeli yatırımcıların elindeki Bitcoin arzının rekor seviyelerde olması, hükümetlerin Bitcoin madenciliğine girmesi, Bitcoin’in benimsenmesinin artması ve Lightning Network ağındaki değerin 150 milyon doları aşması, bu döngüyü diğerlerinden farklı kılan nedenler arasında yer alıyor.
Bitcoin’in benimsenmesinin artması, daha fazla şirketin kripto para ödemelerini kabul etmesine yol açtı. Bu durum, Bitcoin’in ödemelerde daha yoğun bir şekilde kullanıldığını gösteriyor. McDonald’s’ta Bitcoin ile satın alınabilen bir hamburger örneği, Bitcoin’in benimsenmesinin arttığını gösteriyor.
Ancak, analistler ayrıca yatırımcıların Bitcoin ve diğer kripto paraların yüksek volatilite ve dolayısıyla risk taşıdığının farkında olmaları gerektiğini belirtiyorlar. Yatırımcıların, kendi araştırmaları doğrultusunda işlemlerini gerçekleştirmeleri önemli.
Sonuç olarak, Bitcoin’in mevcut döngüsü, birçok metriğin boğa seviyesinde olduğunu ve Bitcoin’in ayı sezonunun ortasında olduğunu gösteriyor. Ancak, bu durumun kesin bir sonuç vermesi için makro ekonomik gelişmelerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyorlar.