Kripto para piyasalarının riskli bir ortam olduğunu herkes bilir ve FTX çöküşü bu konuda iyi bir örnek oldu. Yeni yatırımcılar, kripto paraların büyük ölçüde yükseldiği 2021’de ayı piyasalarının neye benzediğini bilmiyordu ve bu çöküşle birlikte riskleri tecrübe etmiş oldular. Kripto paraların riskli olmasının nedenlerinden biri, bu alandaki kötü aktörlerin kolayca hareket etme imkanı bulmasıdır. FTX’in çöküşü öncesinde birçok uzman, bu borsanın düzenleyicilerle iyi ilişkileri nedeniyle ona güvenmektedir. Ancak bu durum, FTX’in müşteri varlıklarını kullanmasıyla son bulmuştur.
Kripto para borsasına Bitcoin veya Ether gönderdiğinizde para hesabınızda görünür. Ancak bu rakam, sadece bir rakamdan ibaret olabilir. FTX, bu durumu kötüye kullanarak, kullanıcı arayüzünde görünen bakiyelerin on-chain de karşılığı olmayan kripto paraları satmıştır. Borsaların on-chain doğrulama sistemleri getirmesi, yatırımcı güvenini geri kazanmaya yardımcı olmuştur. Ancak düzenli denetimler getirecek yasal zemin oluşmadığı için hala %100 güvenlik sağlanamamaktadır.
FTX’in kurucusu, denetçisine dava açıldı. Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), FTX’e hizmet veren bir muhasebe firmasına karşı yasal işlem başlattı. Prager Metis’in FTX’ye gerekli bağımsızlığı sağlamadan denetim hizmeti verdiği ve sektörde yasaklanmış bir uygulama olan muhasebe hizmetlerine devam ettiği iddia edildi. SEC, Prager’in denetimlerinin, incelemelerinin ve sınavlarının bu temel ilkelerin gerisinde kaldığını belirtti. FTX’in raporda açıkça bahsedilmese de, “yüzlerce” denetçi bağımsızlığı ihlalinin altı çizildi.