İlk kripto para birimi olan Bitcoin, 2008 küresel finansal krizinin hemen ardından ortaya çıktı. Peki, 1929’da yaşanan Büyük Buhran’dan sonraki en büyük ekonomik kriz olarak tanımlanan 2008 krizi olmasaydı Bitcoin ortaya çıkabilir miydi ya da bu kadar güçlü olabilir miydi?
2008 Finansal Krizi
2007 yılında öncelikle Amerika’da başlayan ve 2008 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, başta Amerika olmak üzere tüm dünyadaki hane halklarının büyük bir ekonomik borç altına girmesiyle ortaya çıktı. Daha doğrusu en büyük etkilerden birinin bu olduğu ifade ediliyor. Bu krizin altında çok karışık sebeplerin olduğunu belirten analistler de var.
Ancak hükümetlerin durumu ciddiye alması ve artık bir ekonomik kriz içinde olduklarını anlaması Amerika’nn en büyük dördüncü yatırım bankası olan ve dünya genelinde birçok ülkede şubesi ve çalışanı bulunan Lehman Brothers’ın iflas başvurusunda bulunması oldu. Şirket iflas başvurusunu 613 milyar dolarlık bir borçla yaptı…
Lehman Brothers’ın iflası, dünyadaki en büyük banka iflası olarak değerlendirildi ve insanların finansal piyasalara, bankalara ve değerlendirme kuruluşlarına olan güvenini büyük ölçüde sarstı.
Bunların yanında 2008 finansal krizini hazırlayan en büyük koşullardan biri de bankaların çok büyük miktarlarda, düşük faizlerle ve uzun geri ödeme dönemleriyle verdikleri konut kredileri oldu. Bu krediler sayesinde konut sahibi olmak isteyenler neredeyse alacakları evin yüzde yüzünü bu kredilerle karşılayabiliyordu. Ayrıca Amerikalı bankalar “exotic menkul kıymetler” adı altında bu konut kredilerini diğer ipotekli kredilerle birleştirerek gayrimenkul teminatına dayalı türev ürünler oluşturarak bunları piyasaya sürdü.
Bankalar, düşük faiz, uzun vade ve yüksek tutar sebebiyle konut kredilerinden dolayı oldukça zor günler yaşıyordu. Ancak exotic menkul kıymetler sayesinde aldıkları bu riskleri en aza düşürmeyi başardılar. Bunun yanında küresel finansal piyasalar aracılığıyla bu büyük riskler tüm dünyaya yayılmış oldu.
Öte yandan bu riskler sebebiyle konut kredilerini ödeyemeyenler temerrüde düşmeye başladı. Ayrıca konut kredilerinin çok avantajlı olması sebebiyle şişmeye başlayan konut fiyatları da adeta bir balon gibi patladı ve ani düşüşler yaşandı. Bu düşüşler sebebiyle portföylerde bulunan gayrimenkul teminatlı fonların değeri sıfırlanmaya başladı. Bununla beraber ciddi bir nakit sıkıntısına düşen bankalar da birbirlerine borç vermeyi durdurdu. Piyasadaki bu likidite sıkıntısını FED piyasaya dolar sürerek kapatmaya çalıştı. FED’in 2008 yılında attığı bu adım size de günümüzü hatırlatmıyor mu? Tarih tekerrürden ibarettir sözünün haklılığını bir kez daha görüyoruz diyebilirim…
2008 finansal kriziyle birçok şirket iflas bayrağını çekti, merkez bankaları eksi faiz uygulamaya ve piyasaya para sürmeye başladı. Dolayısıyla enflasyon oranlarında büyük artışlar yaşandı. Bu adımların etkisini 11 yıl sonra bile net bir şekilde hissediyoruz.
2008 Krizi ve Bitcoin
2008 finansal krizinin ortaya çıkmasının en büyük sebebinin bankaların açgözlülüğü ve hükümetlerin kriz dönemlerini iyi yönetememesi olduğu gayet net bir şekilde anlaşılıyor.
Bir de Bitcoin’in ortaya çıkışına bakalım…
Dünyanın ilk kripto para birimi olan Bitcoin, aracı kuruluşları, yani 2008 mali krizine sebep olan bankaları ortadan kaldırarak; üçüncü tarafların kontrolü olmadan, yani krizleri iyi yönetemeyen hükümetleri aradan çıkararak peer-to-peer (kişiden kişiye) işlemleri mümkün kılmak amacıyla piyasaya sürüldü.
Piyasa analistleri 2008 yılında ciddi bir kriz yaşanacağını ve bunun tüm dünyayı etkileyeceğini deyim yerindeyse bangır bangır duyurmuştu. Bitcoin yaratıcısı ya da yaratıcıları da bunu öngörerek merkezsiz bir para tasarlamaya başlamış olabilir. Eğer bu şekilde düşünürsek 2008 finansal krizinin Bitcoin’e yaradığını ifade edebiliriz.
Bunun yanında Bitcoin, finansal kriz hiç göz önüne alınmayıp, yalnızca paranın özgürlüğünü kişinin kendisine vermeyi amaçlayarak da üretilmiş olabilir. Bu bakış açısıyla baktığım zaman da kriz olsun ya da olmasın Bitcoin’in zaten piyasaya sürüleceğini düşünüyorum.
Ancak 2008 krizinde insanlar hem hükümetlere hem bankalara hem de diğer finansal piyasalara olan güvenlerini yitirdi ve finansal kontrollerini kendi ellerine alabilmek için o dönemlerde “güvenli liman” olarak tanımlanan altına yönelmeye başladı… Evet, bu da son zamanlarda yaşanan “güvenli varlık” arayışını ve yalnızca bireylerin değil devletlerin de kripto para birimleri ve altına yönelmesini anımsatıyor.
Dolayısıyla insanların farklı ve güvenli varlık arayışındayken Bitcoin’in ortaya çıkması, tabii ki lider kripto para biriminin işine yaradı. Bir finansal kriz yaşanmasaydı ve Bitcoin yine de ortaya çıkmış olsaydı belki de bugünkü kadar değerli olmayacaktı…
Zamanlamanın her şey olduğunu düşünen biri olarak 2008 ekonomik krizi ile Bitcoin’in adeta muhteşem zamanlamaya örnek olduğunu ifade edebilirim…