Guinness Dünya Rekorları, rekor kitabının son baskısına “Cryptomania” kategorisi altında Bitcoin (BTC) ve kripto para ekosisteminde gerçekleşen bazı olayları ekledi. Guinness Dünya Rekorları gibi ana akım tarafından takip edilen bir organizasyonun kripto paralara yer vermesi, blockchain ve kripto ekosisteminin son birkaç yılda en çok ilgi gören alanlar arasında olduğunun kanıtı niteliğinde.
Guinness Dünya Rekorları ve Kripto
Geçen ay başlatılan 2023 baskısında, Bitcoin, kripto para benimsenmesi, taraftar token’ları ve NFT’leri kapsayacak şekilde bir dizi önemli kripto başarısına yer veriliyor. Bitcoin, 24 Mart 2022 itibariyle 816,69 milyar dolarlık piyasa değeriyle en değerli kripto para birimi olarak tanınırken, 2009 yılının başlarında piyasaya sürüldükten sonra dünyanın ilk merkezi olmayan kripto parası olarak da tanındı.
Guinness Dünya Rekorları’nın açıklaması online olarak okunabilir durumda ve sonuçta güvenilir bir üçüncü tarafa dayanan diğer girişimlerin daha önce yapıldığı ifade ediliyor. Bu noktada BTC ile ilgili olarak, “Bitcoin, işlemleri denetlemek için herhangi bir merkezi kuruluş veya ‘güvenilir üçüncü taraf’ olmadan dijital para birimini düzenleme zorluğuna bir çözüm olarak geliştirildi.” ifadeleri yer alıyor.
OG NFT projesi CryptoPunks, CryptoPunk #5822’nin bu yıl 12 Şubat’ta girişimci Deepak Thapliya tarafından 23,7 milyon dolar (8.000 ETH) karşılığında satın alınmasından sonra en “pahalı NFT” olarak kabul edildi. Beeple’ın 69.3 milyon dolarlık rekor NFT satışının ise en pahalı NFT olarak kabul edilmediğini belirtmekte fayda var. Çünkü firma NFT koleksiyonunu “önceden oluşturulmuş şablonlar etrafında şekillendirilmiş sınırlı sayıda sanat eseri setleri” olarak tanımladı.
Tarafta Token’lar ve Diğerleri
Taraftar tokenlar da kitapta bir kategori olarak yer aldı. Haziran 2021’de Socios aracılığıyla piyasaya sürülen Manchester City’nin tokenı, 24 Mart 2022 itibariyle 47,1 milyon dolarlık piyasa değeriyle “en değerli taraftar tokenı” olarak kaydedildi.
El Salvador da geçen yıl Haziran ayında “Bitcoin’i yasal varlık olarak kabul eden ilk ülke” olduğu için kitaba dahil edildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda ise, “Dünya Bankası tarafından kınanan bu hareketin uluslararası transferlerin maliyetini azaltacağı umuluyordu. Yurtdışındaki işçiler tarafından ailelerine gönderilen paraya bağımlı bir ülke için önemli bir husus” ifadeleri kullanıldı.